DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21561720,16%

BOĞAZLAMAYIN yaav !

MÜ’MİN milletimizi, şimdiden (yani , 16 Haziran’da başlayacak olan Kurban Bayramı öncesinden) bir DERD DUTMUŞ !
Pekiii DERD ne imiş ?
KURBANLIK fiyatları UÇMUŞ daaa, bu sene KURBAN kesmek zora girmiş imiş.
DİB, vekâleten kurban kesim bedelinin Yurt içinde 11 bin 750, Yurt dışında ise 4 bin 750 lira olduğunu bildirmiş.
10 bin lira emekli maaşı alanlar ile 17 bin lira asgari ücretliler nasıl KURBAN kesebilecekler imiş ?
Pekiii, bu DERDİN DERMÂNI var mıymış veya varsa neymiş ?
Arz edeyim efendim:
Dermânı veya çâresi; KESMEMEK imiş !
KESMEYİN efendim kesmeyin, BOĞAZLAMAYIN !
Her sene KESİLECEĞİNE dair Kur’an’da bir tek KELİME bile YOKTUR.
Kurban kesmek, Kur’an’daki âyetlere göre HACC ibadetini yerine getirenler için bir vecîbedir.
Yani, BORÇ hükmünde bir vazifedir ki, orada buna fırsat bulamayanlar için Bakara Sûresi 196. Âyeti, (3 gün orada, 7 gün de kendi memleketinde, toplam) 10 gün ORUÇ tutmaları halinde bu vecîbenin yerine getirilmiş olacağını yani bu BORCUN ortadan kalkmış olacağını kabul etmiştir.
Kaldı ki, Ehli Sünnet denilen (Hanefi, Malikî, Hanbeli ve Şâfiî) 4 Mezhepten biri olan ŞÂFİÎ’ler ÖMÜRLERİ boyunca (ev halkının geçimini sağlayan biri tarafından) sadece 1 defa kurban keserler.
***
Şimdi de bu işin temeline inelim hele.
TEVRAT’tan KUR’AN’a geçen KURBAN hikâyesi:
(Kur’an’ın Saffat Sûresi 102-109. Âyetlerin kaynağı)
TEVRAT
Yaratılış Kitabı 22. bölüm.
İBRAHİM’in Denenmesi.
“Tanrı, ‘İbrahim’ diye seslendi.
İbrahim de ‘Buradayım’ dedi.
Tanrı, ‘İSHAK’ı , sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git’ dedi. Orada sana göstereceğim bir dağda, oğlunu YAKMALIK SUNU olarak SUN.
İbrahim, sabah erkenden kalktı eşeğine palan vurdu. Yanına uşaklarından ikisini ve oğlu İSHAK’ı aldı. YAKMALIK sunu için odun yardıktan sonra, Tanrı’nın kendisine belirttiği yere doğru yola çıktı. Üçüncü gün gideceği yeri uzaktan gördü. Uşaklarına, ‘Siz burada, eşeğin yanında kalın’ dedi. ‘Tapınmak için oğlumla birlikte oraya gidip döneceğiz’
Yakmalık sunu için yardığı ODUNLARI oğlu İSHAK’a yükledi. Ateşi ve bıçağı kendisi aldı.
Birlikte giderlerken İshak, İbrahim’e, ‘Baba !’ dedi.
İbrahim, ‘evet oğlum !’ diye yanıtladı.
İshak, ‘Ateşle odun burada, ama yakmalık SUNU KUZUSU NEREDE ?’ diye sordu.
İbrahim, ‘Oğlum, yakmalık sunu için KUZUYU TANRI KENDİSİ SAĞLAYACAK’ dedi.
Tanrı’nın kendisine belirttiği yere varınca, İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi.
Oğlu İSHAK’ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı.
Onu BOĞAZLAMAK için uzanıp bıçağı aldı. Ama RAB’bin meleği göklerden, ‘İbrahim, İbrahim’ diye seslendi.
İbrahim, ‘İşte buradayım’ diye karşılık verdi.
Melek, ‘Çocuğa DOKUNMA’ dedi. “Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı’dan korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin”
İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir KOÇ gördü. Gidip KOÇU getirdi. OĞLUNUN YERİNE ONU yakmalık SUNU olarak SUNDU.
Rab’bin meleği göklerden İbrahim’e ikinci kez seslendi: Rab diyor ki, kendi üzerime and içiyorum. Bunu yaptığın için, biricik oğlunu esirgemediğin için seni fazlasıyla kutsayacağım. Soyunu göklerin yıldızları, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım. Soyun, düşmanların kentlerini mülk edinecek … “
Yazımı iki soru ile bitireyim:
1)İBRAHİM, Yahûdilerin Peygamberi. Yahûdiler KURBAN KESMİYORKEN, Ona gönderilen KOÇU neden biz KESİYORUZ ?
2)Soğuk hava depolarının yapıldı zamana kadar kesilen kurbanların büyük kısmı, en az 1300 sene boyunca kuma gömülmüş ve hayvanlara akbabalara yem edilmiştir. Şimdi nerelere verilmektedir bilemiyorum. Afrika’da AÇLIKTAN ölenlere verilmekte midir acaba ?
***
(Not: Kur’an’daki bütün (KISSA denilen) HİKÂYELER ve PEYGAMBER olarak adı geçenlerin hepsinin hayat hikâyeleri de TEVRAT’tan alınmadır ve hepsi de (bu konuda olduğu gibi) ya eksik, ya yanlış, ya da çarpıtılmış haldedir ve aslına uygun değildir.)
(Not: Tevrat’ta KURBAN edilecek çocuğun adı İSHAK olmasına rağmen Müslümanlar arasında bunun İSMAİL olduğu inancı vardır. Kur’an’da isim belirtilmemiştir)
Devamını Oku

MERAL Apla; “Çok MUTLU” imiş.

MERAL Apla;
“Çok MUTLU” imiş.
“Genel Başkan MÜSAVAT’a sadece bir SANDALYE değil, ortak BİRİKİM devretmiş” !
Dünkü Devir-Teslim töreninde allı-pullu laflar etmiş ve “Sizin işleriniz çoktur, aha Ben gidiyorum” demiş ve çıkıp gitmiş.
Aman dikkat !
Bu “BİRİKİM”, Seni YAKACAKTIR mutlaka, MÜSAVAT !
Zira, Apla’nın söölediği ve devrettiği BİRİKİM bir ENKAZ yığınıdır.
Bu ENKAZ, sonu HEZİMET olan GEÇİMSİZLİK, huzursuzluk, tutarsızlıklar toplamıdır.
Bunun içinde faydalanacağın ZERRECE bir iş veya söz yoktur.
Aplanız, “İTTİFAK” sayesinde 43 Milletvekili kazandığı % 10’luk OYU, çıkardığı HUZURSUZLUK ve ayrılık yüzünden son seçimde % 3’e düşürmeyi “BAŞARDI” ve Parti’yi BATIRDI !
Meral Apla KAÇTI, kendini kurtardı.
O ENKAZ “BİRİKİMİNİ” de MÜSAVAT, (sev seve) devraldı.
Ve bundan sonra TABELA Partisi olarak devam etmekten öteye gidilemeyeceği İSPAT edilmiş oldu.
Evet, “Çok MUTLU” imiş … !?
Bakın hele Ziya Paşa ne demiş:
“Yıldız arayup gökte nice turfa müneccim
Gaflet ile görmez kuyuyu reh-güzerinde
Anlar ki verir lâf ile dünyâya nizâmât
Bin türlü teseyyüb bulunur hânelerinde
Âyinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.
***
Turfa = Tuhaf, görülmemiş. Müneccim = falcı. Gaflet = İhmal, dikkatsizlik. Reh –güzer = Geçit, geçecek yol. Nizâmât = Düzenler, kanun hükümleri, Teseyyüb = Tembellik, kayıtlıszık. Âyîne = Ayna. Rütbe-i Akl = Aklın derecesi.
Devamını Oku

HARAMZÂDELER !

Meselemiz yine HARAM ÜCRETLER !
Her biri 3-5 yerden MAAŞ alıyor. Bu vesileyle aylığını MİLYON liraya getirenler var.
İşte şimdi de Türk Hava Yolları’nın başına oturmuşların aldığı maaşlar ortaya çıktı.
Baştaki adamın MAAŞI, yani her AY aldığı para 1 MİLYON 400 bin lira(CIK)
(Benim 10 (ON) senelik emekli maaşımın toplamı kadarCIK)
Bu adamın ALTINDAKİ (43 tane kadar) mahlukat da, MİLYON lira(CIK) maaş almaktalar.
Bunlar belli ki Türk Havayolları’nı SAHİPLENMİŞLER ve AİLE Şirketi haline getirmişler ve gelirlerini giderlerini YEMEKTELER.
10 günden beri bu sayfalarda yazılıyor. Bekledim ki YALANDIR veya YANLIŞTIR densin.
Hayır, bu HARAMZÂDELERDEN hiç ses yok. Yani KABULLENMİŞ durumdalar.
HARAMDIR ulan, HARAM !
Hak etmeden aldığın para HARAMDIR.
Aldığın paranın hakkını vermemek HARAMDIR.
Aynı işi yapan herkesin aldığı paranın çok çok üstünde alınan para HARAMDIR.
Hiç bir işe yaramadığın ve BOŞ oturduğun halde MAAŞ almak HARAMDIR.
En üst seviyede olduğu halde, bir MAAŞ ile yetinmeyip, memleketin öbür ucundan, 3-5 yerden birden alınan MAAŞ, fazlasıyla HARAMDIR.
Son 20 sene evvel icad edilen ve bütün hızıyla artarak devam eden “BANKAMATİK” memurluğu yapmak da HARAMDIR.
İnsanoğlu, HARAM yemeye niyetlendiği ve yemeye başladığı zaman alışır ve ondan sonra bunu normal sayar ve UTANMAYI da bırakır.
Bunları doyurmak İMKÂNSIZDIR. DOYMAZLAR, yedikçe yemek isterler.
Ayda 1 milyon maaş ver, 1 milyon daha isterler; 2 milyon ver, “niçin 4 milyon değil” diye dertlenirler.
Kendilerinden başka kimseyi düşünmezler.
“Memlekette bunca İŞSİZ ve asgari ücretli varken ben niye bu kadar alıyorum” demezler.
Çünki, artık HARAMIN mübtelâsı olmuşlardır.
Ve HELÂL ile HARAMI birbirine karıştırmışlardır veya bunun manâsını UNUTMUŞLARDIR !
Ama, bu işin GÖRÜNMEYEN veya gözden kaçan diğer tarafında büyük bir GARİBLİK, terslik, ACAİB bir durum vardır ki, o da;
Bu “MAAŞÇILARI”, İŞSİZLERİN, asgari ücretlilerin, emeklilerin, köylülerin, geçim sıkıntısından dert yananların DESTEKLEMEYE devam etmeleridir.
Eeeyyy ve Heeyyy DESTEKÇİLEEERRR !
İŞSİZLER; siz biraz kenarda durun hele !
(Zaten sizi İŞSİZ saymıyorlar ve esasen ADAM yerine de koymuyorlar ya …)
“İŞLİLER” ve işsizlerin BABALARI (ve anaları), siz de beri gelin hele.
Hiç mi görmüyorsunuz,hiç mi duymuyorsunuz,hiç mi anlamıyorsunuz ?
Veya; hiç mi göremeyeceksiniz, hiç mi duyamayacaksınız, hiç mi anlayamayacaksınız ?
Sizin 1 SENEDE aldığınız MAAŞIN toplamını bu MAAŞÇILAR, sadece 1 işyerinden bir AYDA alabiliyorlar.
Sizin 30 sene 40 sene çalıştıktan sonra aldığınız emekli İKRAMİYESİNİ, bunlar 1 SENEDE fazlasıyla MAAŞ olarak ALIYORLAR.
Ve buradan ayrıldıktan sonra aldıkları toplu tazminat da sizin ikramiyelerinizin en az 10 misli oluyor.
Ve siz de bunları DESTEKLİYORSUNUZ ve hatta (ve mutlaka) bunların SALTANATLI hayatını “İTİBAR” olarak kabul edip ÖVÜNÜYORSUNUZ.
Ama öyle görünüyor ki, kahvehane köşelerinde geçim sıkıntısından dert yanmaktan da vazgeçmiyorsunuz.
Ve bunların kapısında, boş bir umutla boyun büküp beklemekten usanmıyorsunuz.
Ve de bu hâlinizle onları SEVİNDİRDİĞİNİZİN farkına varamıyorsunuz. Çünki,
ÇARESİZ ve MUHTAÇ duruma düşürüldüğünüzü göremiyorsunuz.
Bir de şu var:
Bu HARAMZÂDELERİN hepsi de MÜSLÜMANDIR ve mutlaka HACC farizasını yerine getirmiş ve bir çok defa da UMRE seyahati yapmışlardır.
Haaa, mutlaka Londra’dan ev de almışlardır.
Ne dersiniz, haksız mıyım ?

Devamını Oku

ÖZEL’e, ÖZEL bi AKIL !

Bak hele Ö. Özel !
Kendi TUZAĞINI kendi kendine kendin KAZIYORSUN ama farkına varamıyorsun.
“1 Mayıs İşçi Bayramı senin KEFALETİN altında TAKSİM’de yapılmalıymış”
“Sen KEFİL olduğun için kimsenin BURNU bile KANAMAYACAKMIŞ”.
Peh peh peeehhh !
Yahu, bu devirde böyle bir şeye nasıl KEFİL olabilirsin ?
Tarihten hiç mi DERS alamadın ?
(34 kişinin öldüğü 136 kişinin yaralandığı) 1 Mayıs 1977’deki hadiseleri unuttun mu, yoksa bilmiyor musun ?
Toplantı esnasında birkaç yerden birden ATEŞ edilirse KURŞUNLARI havada mı tutacaksın veya bunu yapacaklara sen mi engel olacaksın ya da önceden sen mi yakalayacaksın ?
Sana izin verirler ve ardından da seni TUZAĞA düşürürler.
Sen, bu teklifin veya KEFALETİNLE kendi sonunu hazırlamış oluyorsun.
Daha doğrusu, CEHALETİN verdiği bir CESARET örneği sergiliyorsun.
TAKSİM Meydanı’nda yapılacağına dair bir MECBURİYET mi var ?
Valiliğin göstereceği BAŞKA bir yerde yapılırsa BAYRAM olmaktan çıkmış mı olur ?
Aha sana ÖZEL bir akıl:
VAZGEÇ !
*******
Aynı anda hem İHANETİN İTİRAFI ve hem de ÖVÜNMENİN dik a’lâsı !
Her KULA nasib olmaz bööle laf etmek.
Ancak bi BAKAN olmak gerek.
Bakın hele !
“Her tarafı yemyeşil, zümrüt gibi olan Anadolu coğrafyasını TALAN ETTİK. AĞAÇLARIMIZI YOK ettik. ORMANLARIMIZI KEL hale getirdik” sözleriyle ve İHANETİ itiraf ediyor ve devam ederek;
“Şimdi yeniden bir seferberlik başlatıyoruz. Bugün 271 bin ağacı toprakla buluşturuyoruz. DÜNYADA ORMAN VARLIĞINI ÇOĞALTAN ENDER ÜLKELERDEN BİRİSİYİZ” diyerek ÖVÜNMEKTEN de heç çekinmiyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kayserili Mehmet Özhaseki, Kayseri’de katıldığı ağaçlandırma programında bu lafları ediyor.
Aynı lafları biz söylesek, yani “Ülkemize İHANET ettiniz” desek, HAKARET suçundan hemen HAPİSLENİRİZ.
– Fakat, sadece Anadolu COĞRAFYASI bakımından mı İHANET var ?
– O hooo ooo o … !?
Ama acaba, bu “O hooo ooo o … !?” harfleri için ne denir; yani HAKARET midir ?
Ne dersiniz ?
Devamını Oku

SAVAŞ SANAYİİ olarak EVLÂD İMÂLATI !

Adamlarda VELED çok.
Başka yaptıkları bir iş veya “MARİFET” yok.
(kendisi KATAR’da yaşayan) Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail HANİYE de öyle …
13 tane VELEDİ varmış.
Bunlardan bir kısmı Ramazan Bayramı dolayısıyla Eş-Şati Mülteci Kampı sakinleri ve yakınlarıyla bayramlaşmaya giderken, İsrail bombardımanında 3 oğlu ve 4 torunu öldürülmüş, birazı da yaralanmış.
Bakın hele, HAMAS bu iş için neler söylemiş:
İsrail’in, Hamas’ın liderleri ve ailelerini hedef almasını, “sahadaki BAŞARISIZ düşmanın UMUTSUZ girişimlerinden başka bir şey olmadığı; Filistin direnişinin MÜDAFAASI karşısında DEHŞETE düşmesidir” demiş ve devam etmiş;
“Bu tür saldırıların, Hamas ve Filistin halkının DİRENİŞ iradesini KIRMAYI BAŞARAMAYACAĞINI; sadece onların mücadeledeki KARARLILIĞINI ARTIRACAĞINI vurgulamış”
Vay canınaaa sayır seyircileeerrr !?
Meğer, İsrail BAŞARISIZ kalmış ve DİRENİŞ karşısında DEHŞETE DÜŞMÜŞ ama, kimse bunu görememiş !
“KARARLILIĞINIZ” çok bol bol olsun, sayın HAMAS !
Yurdunuz yuvanız dağıldı; KAN ve KATLİAM içerisinde boğuldunuz, REZİL ve SEFİL oldunuz
Ama aman, sakın haaa sakın, geri adım atmayın !
YOK OLMAKTAN da sakın korkmayın.
Zira, çok değişik bir şekilde “DİRENMİŞ” oluyorsunuz ya, mühim olan işte budur.
Aha bu hâliniz, İsrail’i DEHŞETE düşürüyor ve Yahûdilerin ÖDÜNÜ KOPARIYOR, korkudan tir-tir TİTRETİYOR.
Boşverin, VELEDLERİNİZ ölmüş, milletiniz katledilmiş, yaralanmış SAKAT kalmış, AÇ kalmış, çölde yaşamaya mahkum olmuş vs. vs. … bunların heç bi ehemmiyyeti yoktur.
Nasıl olsa veya ne olursa olsun, her hâlükârda VELED İMÂLATI kesintisiz ve aralıksız olarak devam ediyor ya, siz ona bakın ve sakın bırakmayın ve başka işlere de bakmayın.
Mesela HANİYE’ninki;
13 idi, 3’ü gitti 10’u kaldı.
Olsun beyaa …
3 Karı alır ve 9 ay içerisinde “TAKIM” yeniden tamamlanır.
İsrail SİLAH üretiyor, siz de ÇOCUK üretiyorsunuz.
Heç KORKMAYIN, YOK OLMAZSINIZ !
Nasıl olsa, bu işlerin içinde doğdunuz ve KATLEDİLMEYE de alıştınız ve hatta başka işiniz uğraşınız olmadığı için bundan ZEVK alır hâle de geldiniz ya, bu da size yeter ve de artar bile.
Haydin gecikmeyin, İMÂLATA devam edin !
*******
KISKANIRLAR, Kıskanıyorlar, Kıskanacaklar ve sonunda da ÇATLAYACAKLAR.
MUTLUYUM, umutluyum, KUTLUYORUM !
DUYDUNUZ muuuuu ?
İMANLI Gençler yeni bi şey İCÂD etmişler:
TESBİH çeken ROBOT !
TÜBİTAK tarafından geçen ay yapılan BİLİM Fuarına da kabul edilmiş.
ZİKİRMATİK, NAMAZ ÖĞRETEN SECCADE, KUR’AN OKUYAN MEZAR TAŞI gibi bütün dünya bilim adamlarının HAYRETİNİ ŞAŞIRTAN icadlardan sonra gelen bu TESBİH ÇEKEN ROBOT, bence, bi KIYAMET alâmetlerinden biri olabilir.
(Eskiden söylenirdi: Horozun yumurtlaması, katırın doğurması kıyamet alâmetlerindendi. Bu da ööle bi şey gibi sayılabilir.)
Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı TÜBİTAK işbirliğiyle düzenlediği 10-12 Mayıs’da Konya’da yapılacak olan 11. Uluslararası Robot Yarışması için gençlerimiz, henüz İCÂD etmiş oldukları KENDİ ETRAFINDAN DÖNEREK SEMÂ’ yapan ROBOT ile iştirak edeceklermiş.
Belli ki bu gençlerimiz, (Cehennem ateşine dayanıklı ve mezarda Cennete pencere açıcı ve de Sorgu Meleklerine kolay hesap verdirici KEFEN; rüyada Peygamberi gösteren TERLİK icad etmiş olan) CÜBBELİ Ahmet Hocaefendi Hazretlerinin izinden gidiyorlar.
Ne mutlu bizlere ki, son 15 yılda bööle İCÂDLAR yapan İMAM bi Gençlik yetiştirdik.
Vatana millete ve de âlem-i İslâm’a HAYIRlı olsun.
KISKANANLAR da ÇATLASINLAR.
E(yi) mi ?
Bekle bizi MERİH, GELİYORUZ !
Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.