DOLAR 33,9840 0.29%
EURO 37,7462 0.15%
ALTIN 2.804,230,60
BITCOIN 1966254-0,72%

DÜNYA MERSİNE BİZ TERSİNE

12 Aralık 2022 14:36

Okunma: 105 kez okundu.

Başka ülkede yaşamamız gerçekten zor! Niye? diye soracak olursanız alacağınız cevabı hangi yöne bakarsanız görebileceğinizi garanti edebilirim. Bilgi ve teknoloji çağında yaşamamıza rağmen, yaşamakta olduğumuz cahillik, dengesizlik ve akılsızlık girdabında sürüklenmeye devam ediyoruz.

Haber izlemek ya da okumaktan mümkün olduğunca kaçınan birisiyim. Tarafsız, halktan yana bir haber bülteni izlemeniz veya okumanız gerçekten neredeyse imkânsız. Halkın yanında olan ve gerektiğinde yapılan doğru hizmeti de cesur yüreklilikle dile getirebilen yazılı ve görsel medya unsurlarımızın sayısı bir elin parmakları sayısından fazlaya çıkamıyor. Bunu tespit ederek takip etmenizde tamamen sizin vicdanınız ile alakalı olduğuna inanıyorum. Gerçi bunları yazarken nelerin doğru olduğunu düşündüğümde yine başladığım noktaya dönüyorum.

Gerçekten başka ülkede yaşayamayız. Nedeni, normal işleyiş ve normal kurumların hayatımızda yer alması bizi ruhsal ve
psikolojik bir bunalıma sürükleyecektir. Yaklaşık 20 sene önce Bursa ilinde ikamet ediyordum. Etiket üreten bir firmada tasarımcı olarak çalışmaktaydım. Çalışmakta olduğum firma beni, aldıkları yeni makinalarının tasarım programını öğrenmek için, alınan makinanın üretildiği ve dünyaca ünlü olan eğitim merkezinde 15 günlük eğitim programına aldılar. Buraya kadar her şey çok güzeldi. İsviçre’nin Frick kasabasında bulunan, fabrika ile eğitim merkezinin bulunduğu kasabaya gidene kadar karşılaşacağım şeyleri hayal bile edemezdim. Sabah kaldığımız otelden, kurs göreceğimiz fabrika ile birleşik olan binaya yaklaşık 10 dakika yürüme mesafesinde olan noktaya giderken yaşadıklarımı bir ömür boyu unutamam…

Yolda karşıdan karşıya geçmeye teşebbüs ettiğinizde trafik duruyor ve size saygı ile yol veriyorlar. İnanın belki size basit gelecektir, ancak yaşadığınız zaman cidden bir garip hissediyorsunuz. Ülkemizde yaya geçidini bırakın kaldırımdaki insanların üzerine araba sürülebildiğini düşünebilirseniz beni belki anlarsınız. Kaldığım müddet içerisinde yerlerde bir izmarit veya bir çöp aradım ancak bulamadım.

Bu o kasabanın temizlik ile ilgili biriminin başarısından çok halkın duyarlılığı ile alakalı olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. Lokantaya gittiğinizde sizi güler yüzle karşılayan görevli önce Müslüman mısınız? diye soruyor… sizin dini inançlarınıza saygı duyup size yanlışlıkla domuz eti servis etmemek için sorduklarını tercümanımızın bize anlatması ile anlıyoruz. Fabrikanın hafta sonu etkinliği ile kursiyerleri Alp Dağlarının zirvesinde bir yemeğe götürmesi, 5 kere teleferik değiştirmeniz, insanların diğer insanların sıralarına gösterdiği saygıyı görmeniz ve yemek huşunda aynı şeyi orada da
yaşamanız sizi gerçekten şok edecektir. Bu nasıl saygılı bir toplum. Medeniyet bu olsa gerek diye düşünüyorsunuz.

Medeniyet yolunda almamız gereken çok yol olduğunu bizzat yaşayarak öğrendim.

Yalnız İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un “medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” bahsettiği medeniyetten bahsetmiyorum. Adamlar bizim ve dinimizin güzel yönlerini almışlar, biz ise onların tüm kötü huylarını kendimize sentezlemişiz… Altı yaşındaki çocuğa nikah kıymaya kalkan bir kafa yapısı ortaçağın karanlığından da daha zifiri bir karanlık içerisindedir. Allah bu milleti bu karanlıktan kurtarsın.

Esen Kalın…

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.