Elazığ’da, öğrencinin ve dar gelirlinin en pratik ve en doyurucu kahvaltısı olan 100 gram simidin fiyatı, 5 liradan 7.5 liraya yükseldi.
Öğrencilerin, çalışanların en pratik atıştırmalardan biri olan simide zam geldi. Simide gelen zam, satışları da düşürdü. Simit fırınlarında 5 liradan satılan simit 7.5 lira olacak. Simidin fiyatını etkileyen en büyük faktör ise susama gelen zam.
Maliyetlerden dert yanan simitçi esnafı, zamların kaçınılmaz olduğunu söyledi. Gelen zamların kendilerini de zor durumda bıraktığını belirten esnaflar, “Artık fiyat söylemeye utanıyoruz” dediler. Yapılan zamdan sonra Onuncuköy Gazetesi olarak vatandaşlarımızın ve esnafımızın nabzını ölçmek için sahaya indik. işte detaylar..
“HEPİMİZ FAKİRLEŞTİK”
Vatandaş Sakine Bedir: “Hepimiz fakirleştik, paramızın bir değeri kalmadı. Asgari ücret artık çay-simit hesabına yetmiyor. Zor durumdayız, çok fakirleştik hepimiz. Devletimizin vatandaşlara yardım etmesi lazım, destek bekliyoruz.”
Vatandaşlarımızdan Gürse Alaycı : “Ben emekliyim, âmâ elime para geçmeden hepsi kredi borcuna gidiyor. Emekli insanın bir ay ailecek çay-simitle geçinme şansı yok. Asgari ücretlinin de öyle… Hangi birini ödeyelim? Vatandaşı soyuyorlar. Bir söyle bin ah işit durumunda şu an Türkiye. Yukarıdakilerin, vatandaşın halini anlayacağını sanmıyorum. Çünkü tok açın halinden anlamaz.”
“HEM DOYMAYIZ HEM PARAMIZ YETMEZ”
Vatandaş: “Yahu 7.5 lira simit için pahalı. Ben taksi şoförüyüm, tüm günü tek simitle geçirmeye çalışıyorum. Aile nüfusum 5 kişi, 3 çocuğum var. Hayat çok pahalı. Biz her gün 3 öğün simit-çay yesek hem doymayız hem de paramız yetmez. Ne yapacağız? Devletin vatandaşa destek olması lazım.”
“NASIL YİYECEĞİZ BU FİYATLARLA?”
Vatandaş: “İnsanlar kan ağlıyor. Her şeye zam üstüne zam geliyor. Vatandaş olarak ne yapacağımızı şaşırdık. Asgari ücretli ne yapacak? Karnımız doymuyor artık. Emekliyim, aldığım para ortada. Bir simit alsam, yanına çay içeyim desem çay olmuş 5-6 TL en ucuz oda… Zaten üzün bir şeyler yiyelim içelim desek O yerlere giremeyiz, bizi aşar. Geçinmek zor. Her şey ateş pahası. Artık simit almam, gider evimde bir şeyler yerim. Ya aç kalıyoruz ya da para yetmiyor… Nasıl yiyeceğiz bu fiyatlarla?”