Art arda gelen ekonomik krizler, Türkiye’de olduğu gibi ilimizde de mevcut olan işsizlik oranını arttırmıştır.
Her gün televizyon ekranlarına yansıyan işsizlik manzaraları, ekonomik kriz haberleri yürekler dağlıyor. Daha 15-20 yıl önce, lise öğrenimi görenlerin kamuda mutlaka bir memuriyete gireceğine kesin gözüyle bakılırken, şimdi üniversite mezunları “ne iş olsa yaparım” diyor, ancak ne kamuda ne de özel alanda iş bulabiliyor. Her hangi bir beceri veya meslek sahibi olamayanların vay haline.
Ülkemiz genelinde Tarımsal üretimin ağır maliyetlerinden dolayı köylerini terk eden gençlerin tek derdi, Devlet dairesinde iş bulmak
Elazığ’da ise bu sorun daha da fazladır halkın yüzde ellisi tarımla geçimini sağlarken bu gün geldiğimiz noktada tarımın artan maliyetlerden dolayı istenilen üretim seviyede olmadığı gibi birde bunlara iki yıl önce çok büyük bir deprem yaşamış olan ilimiz ve devamında dünyayı ve ülkemizi sarsan Corona virüs nedeniyle ekonomik krizden dolayı ülkemizde ve ilimizde tarım bitme noktasına gelmiştir.
“Hamili kart yakınımdır” “kültürü” ne alışık olan Türkiye’de, Elazığ’dan onlarca akraba, eş-dost bir biçimde siyasilere müracaat ederek, kendilerine iş bulmalarını istiyorlar. halk dilinde ”Dayısı” olanlar bir şekilde iş buluyor Dayısı olmayanların vay haline…
Elazığ’da liseyi bitiren ve askerliğini yapan bir çok genç, “devlet memurluğu” hayali kuruyor. Bu hayalin temel öğelerini ise, “sağlık sigortası”, “kesintisiz ve risksiz aylık” ve “yoğun olmayan iş yükü” oluşturuyor.
Serbest çalışma alanının ufkunu ve teşebbüs geleneğini tanımayan bu gençlerin büyük çoğunluğu, “büyüyünce ne olmak istiyorsun” diye sorulan ilkokul öğrencisinin ister istemez verdiği “öğretmen” cevabı gibi, çevresinden görenek yoluyla öğrendiği yegane alan olarak devlet memurluğunu görüyor.
Eskiden, Devlete memuru olan, eline imkan geçtikçe “hemşerisini” de “işe sokmaya” çalışırdı. Bürokraside veya siyasette başarılı olmanın ölçüsü, işe yerleştirilen adam sayısı ile ölçülürdü. Kuşaktan kuşağa anlatılagelen Rahmetli Ali Rıza Septioğlu ve Mehmet Ağar hikayeleri bunun tipik örneklerinden bir kaçıdır.
Kısacası, memur Elazığlılar, işsiz Elazığlıları memuriyete almışlar ve böylece Elazığ’da bir “memur kültürü” oluşmuştur. Kimi şehirlerde ticarethane açma, fabrika açma, üretim yapma, teşebbüste bulunma gibi konular öne çıkmış, yaratıcı müteşebbisler yeni yaratıcılık alanları ortaya çıkarmış, böylece hem çok sayıda işsize iş imkanı sağlamışlar hem de yeni müteşebbislerin ortaya çıkmasına öncülük etmişlerdir.
Devlet memuriyetinin kolay elde edilebilir bir iş alanı olmaktan çıktığı günümüzde, yeterli sayıda müteşebbisi olmayan Elazığ’da özel alanda da iş bulma zorluğu yaşandığından ve buna bağlı olarak Elazığlıların “işe sokulması” zorlaştığından,
”Elazığ’daki işsiz sayısı her geçen gün artmaktadır.”
İşsiz sayısının fazla olması, milli gelirden Elazığ’a düşen payın düşüklüğü, eğitimde görülen başarısızlık gibi ekonomik ve sosyal göstergelerden de izlenebilir.
Dolayısıyla, eski geleneksel yöntemlerle işe giremeyen ama başkalarının girdiğini düşünen, milli gelirden makul bir pay alamayan, eğitim düzeyi gittikçe düşen ve bunlara bağlı olarak geleceğini göremeyen Elazığ gençliğinin karamsarlığı ve çıkmazı ortadadır.
İşsizlik ve gelir dağılımındaki dengesizlik, öncelikle devlete güveni ve adalet duygusunu zedeler. Elazığ insanının temel değerlerini ise, “Devlet Baba” düşüncesinin oluşturduğu itaat ve “baba”nın evlatları arasında gözettiği “adalet” duyguları oluşturur.
Kamu alanında yöneticiler, sınırlı sayıdaki devlet işini, talep edenler arasında paylaştırırken bu duyguları yıkmamalı yani “tuzu kokutmamalı”, özel alanda ise, Elazığ’lı iş adamları, ya yeni iş yerleri açmalı ya da biraz daha fedakarlık ederek “sosyal amaçlı olarak” zor şartlardaki hemşehrilerine – makul ölçülerde- iş vermelidir.
“Bu da geçer ya Hu” sözü, Osmanlıdan günümüze gelen bir dayanışma felsefesidir. Devletin imkanlarının yeterince ulaşmadığı yerde, Elazığlı imkan sahipleri, “memur” dan “müteşebbis” e dönüşüm süreçlerindeki Elazığ’ın nabzını tutmalıdır.
Kalın sağlıcakla…
GÜNDEM
08 Ekim 2024EKONOMİ
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024EKONOMİ
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024GÜNDEM
08 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.