Ne zaman bir başarısızlık olduysa Elazığspor kulübümüzde sürekli toplantılar yapılır. Bu toplantılar takımla, hoca veya sporcu ile ilgili olmaktadır. Ama nafile tokmağı elinde tutan güftesiz ve notasız davulu çalarak bütün yönetimin ona uymasını ister ve öyle de olur.
Sanki bu şahıslar futbolun okulunu bitirmiş gibi ve çok şey biliyormuş gibi meseleleri çözeceklermiş gibi de sık, sık uzun toplantılarla sorunları çözmeye çalıştıklarına inandırırlar kulüp başkanını ve diğer gariban yöneticileri.
Düşündüklerinin ve yorumladıklarının tümünün doğru olduğuna başta kendileri inanır ve inandırmayı da başarmaktadırlar. Ayrıca çözümleri belli olmasına rağmen çok tartışıp kesin çözüme bir türlü ulaşamayan ya da meseleleri basit ve kolay yoldan çözeceklerine, hesaplarına nasıl geliyorsa ve spor kamuoyuna mevzuat veya başka bahaneleri öne sürerek sorunları çözmüş gibi bugüne kadar hep dayattılar. Ancak kulübün gerçek sorununun yönetim krizinin olduğunu defalarca yazdık. Ama duyan kim?
Aslında yıllardır Elazığspor da bahsi geçen konuların hiç biri araştırmaya veya incelemeye dayanmamasına rağmen nicelik ve niteliği ne olursa olsun yönetimi elinde tutan birkaç zat yaptıklarının hep doğru olduğunu empoze etmeye çalıştılar ki, anlaştıkları hocalar bugüne kadar yazdıklarımızı basa, basa teyit ederek bizi doğrulayıncaya kadar.
Elazığspor kulübünün sisteminin bozuk olan yapısı içinde, stres, yorgunluk, endişe ve insani değerlerimizi zaman zaman yitirmemiz sonucu inanma ya da inanmama durumumuzun sömürülmesinden başka bir durum değil midir? Yüreklerinde kıskançlık ve bozgunculuk hastalığı olanların “ biz barışçı ve adiliz” demeleri gerçekleri hiçbir zaman yansıtmadı. Çünkü bu kulübe yıllarını vermiş olanları ve birçok emekleri geçen, geçmişteki başarılarında baş mimar olanları hiçbir zaman hazmedemeyip bu kulübün kapısını onlara kapalı tutmadılar mı? Ve hala bu insanların gelmemesi için türlü türlü Bizans oyunlarıyla ayak diretmiyorlar mı?. Ve nasılsa kukla başkan yeni gelmiş ve biz ne söylersek bize inanırlar bugünlere kadar gelindi.
Yıllarca bu sıkıntıları anlattık nafile.. Çünkü bugün yabancı bir hoca söylüyorsa gündem oluyor, fakat kendi insanımız olan ve birçok yabancı hocayı bilgisi, birikimi ve fedakârlığıyla cebinden çıkaracak olan insanımıza bir türlü inanmıyor veya inanmak istemiyoruz. Peki, nedir bu insanların suçu ve günahı? Doğru olmaları,işini sevmeleri ve kulüplerine karşı dürüst ve fedakar olmalarından başka ne suçları var..
Evet, Elazığ’ı elinde tutarak oyuncak haline götüren bu insanlar hiçbir zaman karanlıkta ateş yakmaz ve hep aydınlıktan korkarlar.
Çünkü bu insanlar sağırdırlar (hakkı işitmezler) dilsizler (inandıkları doğruları dahi söylemezler) Kördürler (gerçekleri
görmezler) ve hiçbir zaman doğru yola dönemezler… İşte kısacası spor’u yıllardır rehin alan zihniyet..
GÜNDEM
04 Aralık 2024EKONOMİ
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024EKONOMİ
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.