Mevcut iktidar kanadından peş peşe yapılan açıklamalarla enflasyonu kontrol altına alıyoruz demeçleri verilirken vatandaşlar elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla neye uğradığını şaşırdı, tam da okulların açılacağı şu döneme denk gelmesi dar gelirli vatandaşların yaşam şartlarını hepten zorlaştırdı, dar gelirli vatandaşlar okula gidecek çocukların okul masraflarını ve servis ücretlerini nasıl ödeyeceklerini kara kara düşünürken elektrik ve doğalgaza gelen zamlarla adeta ters köşe oldu, Vatandaşlar Elektrik ve Doğalgaza gelen zamlardan sonra iğneden ipliğe her şeye gelecek zamları tedirgin bir şekilde beklemeye başladı.
İktidar kanadı son 5 yılda tüm söylemlere ve yapılan geçici pansumanlara rağmen enflasyon düşürülemedi. Yüksek Enflasyonu düşürmek adına; Neler denenmedi ki..! Kur korumalı mevduat, Süper bono, Devlet destekli market indirimleri, hiç biri çare olamadı…
Tam 5 yıldır sayın Cumhurbaşkanı enflasyonun düşürüleceğini açıklıyor, özellikle 2017 yılından beri hemen hemen her platformda yapılan bu açıklamalar enflasyonun düşmesine yetmedi, özellikle son 9 ayda çok hızlı bir şekilde yükselen enflasyon yüzde 80’lere yaklaşmış durumda, bir kez daha hep birlikte anlamış olduk ki enflasyon söylemle değil icraatla ve sorunları doğru teşhis edip doğru tedavi hamleleri yaparak düşer. Türkiye hayat pahalılığı ile kavrulmaya devam ediyor. “Yaz gelince çarşı pazarda her şey ucuzlayacak” hesapları maalesef tutmadı. Başta akaryakıt olmak üzere mal ve hizmetlerin fiyatları füze gibi fırladı şimdilerde ise, Mehter marşı gibi iki ileri bir geri yapıyoruz. Bunun sonucunda da enflasyon almış başını gidiyor. Tut tutabilirsen. TÜİK kendine has enflasyonu yüzde 78’lerde gösterirken, ENAG’ın açıkladığı rakamlar göreceli olarak “gerçek pahalılığı” yansıtıyor. Temel ihtiyaç maddelerinden birçoğunun fiyatı geçen yılın rakamlarını kat kat katlamış durumda. Bu durum dar gelirli vatandaşı zorluyor.
Dar gelirlilerin et, süt, yumurta gibi ürünlere yeterli miktarda ulaşması maalesef mümkün değil. Rahmetli Özal’ın “Orta direk” i artık ortadan kalktı. Eskiden kiloyla kırmızı et, tabak tabak beyaz et, koliyle yumurta alanın yerinde yeller esiyor. Peynir çeşitlerini alabilenin sayısı bir elin parmaklarını bile geçmiyor. Domates, biber ve patlıcanda yaz ucuzluğu var ama, soğan ve patates ülkesinde bu ürünleri kilosu 10 TL’ye yemek inanın acı verici bir durum. Ekonomistler geldiğimiz bu noktayı, üretimsizliğe ve faiz indirimine bağlıyor. Elbette dünyada yaşadığımız tedarik zinciri kopukluğu, ülkelerin kendilerini korumaya alması, pandeminin olumsuz etkileri burada etkili. Fakat, bir ülkenin tedbir almaması inanılacak gibi değil. Bizim gibi ithal ikameli ve yıllarca bu sisteme alışmış ülkelerde sıkıntı kaçınılmaz. Bunun ceremesini ülke olarak hep birlikte çekiyoruz, Şimdi devletimiz, özel sektördeki fiyat artışlarını dizginleyemeyince çareyi elinin altındaki kooperatifleri harekete geçirmekte buldu.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarının ardından insanların “ucuzladı” diye bu satış noktalarına hücum etmeleri de işin bir başka tuhaf tarafı. İşin enteresan yönü öyle bariz bir ucuzluk olmamasına rağmen rafların boşalması. Anlaşılan yine ”algıya” kurban gittik. Cumhurbaşkanı’nın ülke insanını rahatlatmak amacıyla piyasayı regüle eden bu uygulamaya start vermesi güzel. fakat bu uygulamanın daha ne kadar devam edecek süreklilik arz edecek mi yoksa sadece günü kurtarmak mı? bekleyip göreceğiz., Bu da yetmez. Cumhurbaşkanı o açıklamasında, hatırlarsanız özel sektöre ait “Üç Harfli” dediğimiz süpermarketlere de çağrıda bulunmuş, onların da temel ihtiyaç maddelerinde indirimlere gitmelerini istemişti. o ”Üç Harfli” marketler indirime gidemedi, Tarım Kredi Kooperatifi Marketleri tamamen devlet destekli olduğu için, oluşacak zararı yine bizim paramızla bizler ödeyeceğiz özel marketlerin zararını kimse karşılayamayacağı için indirime gidemediler…
Malum tarihi ilan edilmese de seçim sathı mahalline girmiş durumdayız. Partiler ev ev, sokak sokak, çarşı çarşı gezilere başladı. Özellikle iktidara mensup milletvekilleri ve teşkilat mensupları seçim, vatandaş ise sadece ve sadece geçim derdine düşmüş durumda bu enflasyon bu şekilde devam eder ise mevcut iktidarın işi çok ama çok zor, Geldiğimiz noktaya baktığımızda, Tüm ekonomistlerin uyarılarına rağmen, inatla düşürülen faizler sonucu Dolar 18.170 Mazot 26.90 enflasyon TÜİK’e göre 78.60 vatandaş bu verilere bakarak seçim sandığına gidecek…
Seçimlere 9 ay gibi bir süre varken, muhalefetin ülke sorunları ile alakalı tüm plan programını hazırlayıp sahada bunları vatandaşın anlayacağı ve inanacağı şekilde anlatıp seçmeni ikna etmeli, vatandaş ise sandığa giderken sadakate ve fanatik futbol takımı taraftarı gibi, partilere veya şahıslara değil ”Liyakat” li kişilere oy vermeli Yoksa atı alan Üsküdar’ı çoktan geçecek. Benden söylemesi…
Kalın Sağlıcakla…
GÜNDEM
06 Aralık 2024EKONOMİ
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024EKONOMİ
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024GÜNDEM
06 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.