Neden çocukluk yıllarımı ve eski Elazığ’ı özlüyorum,
Bizlerin çocukluğunda 1970 li yıllarda, sevgi vardı, saygı vardı, komşuluk vardı, arkadaşlık vardı, bize büyüklerimiz ”çağam” derdi ve bizlere sevgi gösterisini bu kelime ile belirtirlerdi bizlerde bu kelimeden mutlu olurduk sevinirdik.
Şehrimizin insanları mert yalın bir o kadar da dürüst ve samimi insanlardı,
Bizler büyüklerimizin yanında yüksek sesle konuşmazdık, bizden bir kaç yaş büyük olan abilerimiz ablalarımız bizim hatamızı gördüğünde ikaz eder kızarlardı hiç birine karşı gelmezdik, başımızı önümüze eğer giderdik.
Aile sorumluluğumuz vardı Babaya; anneye saygı had safhadaydı onlardan habersiz hiç bir yere gitmezdik cep telefonu yoktu internet yoktu akşam ev halkı baba gelmeden sofraya oturmazdı yemekler yer sofrasında yenir ve yemekler özel tabaklarda değildi yemek ortaya konur tüm aile aynı tabaktan yemek yerdi, bereket vardı, aile sıcaklığı vardı, en önemlisi edep vardı, Baba çocuğumum elinden tutup ”Altın bilezik” olsun diyerek öğretmene veya meslek ustalarına teslim ettiğinde eti senin kemiği benim diyerek emanet ederdi bilirdi ki, emanet ettiği insanlar örf adet gelenek, görenek adadı içerisinde milletine ve devletine hayırlı bir evlat olarak yetişeceğinden endişe duymazdı, şimdilerde usta çırak bulamıyor öğretmen şikayet edileceği korkusuyla öğrencisine gülden ağır söz söyleyemiyor, artık eti senin kemiği benim geleneği bitince gençliğin nereye gittiği belli değil…
Aile kavramı ve komşuluk çok önemliydi özellikle kış aylarında, komşu aileler bir birlerine ziyarete giderdi (oturmaya) büyükler sohbet eder küçükler dinlerdi, ikram olarak pestil, ceviz, orcik, dut ve dut unu gibi yöresel organik ürünler ikram edilirdi, samimiyet vardı. Küçüklerin büyüklere saygısı en üst seviyedeydi hiç bir çocuk ”çağa” büyüklerin yanında bacak bacak üstüne atmazdı sigara içmezdi, ve sesini yükselterek konuşmazdı.
Zaman geçti çağ değişti, zaman değiştikçe kaybettiklerimizi özlüyorum,
Şimdilerde ne büyük kalmış ne ”çağa” eskiden çağa dediklerimiz şimdi olmuş bebe, laf söyleyemez, kendi çocuğumuza bile hesap soramaz hale geldik.
Eskilere Bir Göz Atalım; daha nelere hasret galmışız ve özlem duyuyoruz, kendi şivemizle…
Gazi caddesinde akşam üzeri bi aşağı bi yuharı volta atmayı, sinemaların önünde küllahla sıcağ nohut leblebi, tenenen sigara satanları, Kapalı çarşıda ki fırıncı Tarzan Ramazan, Kasap Alişir, Cücük Mustafa, Bakkal Yusuf, güveç yapan Mevlüt ustayı, Kapalı çarşı yanında postane meydanında seyyar fotoğrafçılar, kartpostal satıcıları, mühür kazıcıları ve Emmioğlu dondurmacısı, Gazozcu Nuri, Kolonyacı Sami, Halıcı Sait, İstanbul bakkaliyesi Beş kardeşler, Tayyare çocuk parkı, yanlarındaki elektrik fabrikası, paytonları bu şahsiyetleri ve yerleri özledim.
Siyasette Elazığ’ın haklarını aslanlar gibi savunan şehrimize hak ettiği hizmetleri getiren siyaset arenasında ağırlığı olan şahsiyetleri özledim.
Futbolcu Tarzan Selahattin, Gara Hakkı, Fikri Buz, Yavuz, Baba Reşo, Cinni, Selo, Mıgır Cahit, Naşit, Deli Münir gibi forma sevdalılarını özledim.
Hemen hemen her evde bulunan ekmek tandurlarını özledim
Odun meydanında kütükler üstünde üsküre traşı yapan Poto Berber’i “Cuma akşamı heyir edin” diye sadaka toplayan Kör Ehmet Zozikoğlu’nu, Leblebiciler, tenekeciler, yemeniciler, iplik fabrikası, Kesrigin 25-30 kilo gelen nahnaları, Öküzgözü üzümünün kaynağı olan Sürsürü bağları, Molla köyün o mis gohan kavununu,“Molla potik ne ister Allahtan yağmur ister. Sizden de bulgur, kavurma yağ ister” diyen çağaları Sokaklarda kırmızı şeritli ve de bol cevizli orcikli şeker, elmalı şeker, dağdağan satanları özledim.
Demirci Sıtkı, Kore Mamo, Yeniceli Kemal, Enver Paşa Demirbağ kardeşler gibi üsdatların ellerini gulağa atışını, Davulcu Toso, Kör Şefik, Defçi Sıdıka Gırnatacı Mevlüt Canaydın – Gırnatacı Memet Şerif’in çaldıkları nağmeleri özledim.
Gazi Caddesinde gölcük sinemasının camında Kemal Turan’ın, Çetin Kurtoğlu’nun. Nevzat Sönmez’in ( Gambur Nevzatın ) TURAN gazetesindeki ELAZIĞSPOR yazılarını özledim. ben bunları özledim ve özlem duyarak bir nebze nostalji olsun diye yazdım peki sizler özlediniz mi..?
Kalın Sağlıcakla…
GÜNDEM
04 Aralık 2024EKONOMİ
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024EKONOMİ
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024GÜNDEM
04 Aralık 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.