Aslında bugün futbolumuzun arka planında yaşananların kendi bünyesinde oluşturulan sorunlar yer alıyor.Daha doğrusu yaşanılan bunca sıkıntı ve gerginlik bu sorunlarımızın dışa vurumu bir yerde…
”Her şeyden önce futbolumuzun çok temel sorun ve sıkıntıları bulunuyor.”
Son yıllarda futbolumuzun yönetsel, ekonomik ve sosyal alanda ciddi bir kaosun içinde yolunu bulmaya çalışıyor.
Her kafadan, kulüpten ve yöneticilerden çıkan farklı ve çatlak sesler,bu kargaşa ve kaosu biraz daha artırıyor..Ortalık toz duman bulutu içinde kaldı.. Bugün futbolumuzda yaşananların çözümü devamlı ertelenen birikmiş sorunların dışa vurmuş durumudur.
– Çünkü kulüplerimizin yönetim yönünden diğer kulüpler karşısında ve vizyonunda sorunlar var.
– Kulüplerimizdeki yönetimler yönünden kendi çıkarları doğrultusunda kullanmalarında manüplasyonlar var.
– Futbol kulüplerimizin yöneticilerinin misyon ve vizyon konusunda ciddi sorunları var.
– Kulüplerimizin dengesiz ve hesapsız harcamalarının yol açtığı iktisadi ve mali sorunları var.
– Futbol kulüplerimizin idaresinde ve örgütlenmesinin oluşumlarından kaynaklanan yönetsel yetersizlikler var.
Yani dert çok derman yok gibi.. Aslında bu sorunlara çare olacak çözüm yolları belli ve biliniyor olmasına karşın, kimse kendi menfaatlerinden taviz vermek istemiyor.
Futbolumuz son 5-10 yıldan bu yana serbest düşüşte..Olayın vahim tarafı: düşüş ne yazık ki devam ediyor. Devam edecek gibi de görünüyor. Kulüp bazında kulübün yapısal temelinde ciddi hatalar yapıyoruz. Hala çağdaş futbol aklını yakalayamadık.. Kalıcı olabilecek başarılara bir türlü ulaşamıyoruz.
Yıllardır oynadığımız tüm maçlar ve bügün kü takımımızın yapılanışı gösteriyor ki, başarıya giden yolda ortaya konulmuş, değişik proje, plan ve sağlam bir stratejimiz yok.. Hiç bir zaman kendimize ve insanımıza özgü bir model
oluşturamıyoruz.. Vizyon ve misyonda çok ciddi sıkıntılarımız var…
Ben- merkezci düşünce yapısı, egemen mental anlayışımızı oluşturuyor.Sistemsel sıkıntı eksiğimizi giderebilecek yeterli
hamlelerde bulunamıyoruz. Hepimiz iyi bildiğimizi düşünüyor, hatalarımızdan ders çıkarmıyoruz.
Dünyada ve ülkemizde futbolun hızla endüstriyelleşirken, yöneticilerimiz hala konvansiyonel düşüncelerin girdabında yol almaya çalışıyorlar.
Çünkü vizyonları yetersiz, misyonları ise lokal başarılara odaklı.. Hala futbolun bir endüstri olduğunun farkında değiller. Kulüp yönetimleri, uzun vadeli strateji ve yarınları kurma yerine, günü kurtarmanın telaşı içinde her yıl yüzbinlerce bütçeleri boşu boşuna tüketmektedirler. Ayrıca taraftarın bilinç düzeyi de yöneticinin, futbolcunun bilinç düzeyinden daha ileri değil.
Oysa bugün futbolun tüm aktörlerinin ortak amacı ve hedefleri, futbolun sportif ve mali olarak ,kalitatif ve kantitatif
anlamda daha üst noktalara taşınması olduğu halde, bizde bu bileşenlerin bugünkü yapılmış ve niteliksiz yapıları ne yazık ki buna izin vermiyor. Oysa futbolumuz yarım asrı devirmiş tecrübe ve deneyimi ile tüm öğeleriyle yükselen bir değer olarak, endüstri haline gelen futboldan sportif ve mali anlamda maksimum payını alabilmenin yollarını aramalıydı.. Bizim futbolun çıkar yolu burdan geçiyor…
Yoksa önümüzdeki yıl veya yıllarda rakip kulüplerle rekabet edebilmemiz kesinlikle mümkün olamayacaktır.
Son yıllarda futbol her yönüyle değişti ..
Taraftarın , gelirlerin, futbolun, kulüplerin yapısı değişti.. Hala futbolumuzun yönetsel mantalitesi bu değişimleri yakalayamadı.. Bütün tehlike işte burada…
Futbolun endüstriyel bir olgu olduğunu hala kavrayamadığımız için endüstriyel düşünemiyoruz. Konvansiyonel düşüncenin etkisi altında yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Yani belirli bir yöntem ve plana sahip olmaksızın; kişiye bağlı kurumsallaşmamış, modeli ve felsefesi olmayan bir kulübün anlayışından medet umuyoruz.
Bu anlayış futbolumuz ve kulüplerimizin bir yere varamayacağına inanan var mı? bilmiyorum, ancak kulüplerimizin ve
futbolumuzun sorunları artıyor ve korkarım ki yakın bir zamanda da patlar..
Dileğim bu patlama gerçekleşmeden şuan yönetimde bulunanların yazdığım bu gerçekleri görür ve kulübe bir çeki düzen
verirler. Kalın sağlıcakla…
