Seçkin şu ifadeleri kullandı: “Kızamık oldukça tehlikeli bir hastalıktır ve neredeyse koronavirüsten daha fazla insanın ölümüne yol açıyor. Aşı bulunmadan önce çok ciddi ölümlü vakalar meydana geliyordu. Kızamık çok iyi bir hastane bakımına rağmen üçte bir ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi bir enfeksiyondur. Kızamık aşısının tek dozunun bile koruyuculuğu yüzde 95’tir. Yüzde 5 ihtimalle hastalığa yakalanan kişi de hastalığı daha hafif atlatır. İkinci doz yapıldığında da koruyuculuk daha da artar ve hayat boyu kişiyi korur.”

Vakaların birçok ülkede yüzde 400 arttığını belirten Seçkin, sözlerine şöyle devam etti: “Toplu taşımalarda, okullarda, kalabalık ortamlarda kızamık hastası varsa bu hastalığı kapmamak neredeyse imkansızdır. Kişi bu enfeksiyonu kaptıktan 7-14 gün sonra ilk hastalık bulguları başlar. İlk önce yüksek ateş, eklem ve kas ağrısı, kusma, öksürük, nezle, gözlerde iltihap, göz etrafında ödem, ishal gibi koronavirüs benzeri bulgular olabiliyor. Yüksek ateş 5-7 gün sürebilir ve burada hiçbir döküntü olmaz. Ardından döküntü başlıyor ve hastalığın tanısı kolaylaşıyor”