Komşuluk ilişkileri çok önemlidir. Ev alma koşu al demiş eskilerimiz. Komşuluk hakkı ile ilgili birçok söz söylenmiş; yardımlaşmanın, selamlaşmanın önemine her daim değinilmiş… Büyük şehirlerde genelde yok olan komşuluk ilişkileri, Elazığ gibi şehirlerde, özellikle bazı mahallelerde kısmen de olsa devam etmektedir.
Sabah işe gitmek için evinizin kapısını açtığınızda, komşunuzla karşılaştığınız zaman selamlaşmak, hal ve hatır sormak, yaşlı komşunuzun elindeki bir kaç sepeti taşımasına yardım edip, onun evine kadar rahatça ulaşabilmesini sağlamak, tarifi imkansız huzur ve sevap kazandırmaktadır.
Örnek komşu olmak insan huzur getiriyor. Ancak birde kendi dünyasında yaşayan, selamı sabahı pek de umursamayan, daha da ileri gider isek komşularını rahatsız eden insanlarda yok değil çevremizde… Bu yaşam modunda olan insanlar çevresindeki insanlara rahatsızlık verdiğinin farkında bile olmadan kendi atmosferlerinde yaşamaya devam edip, hiç bir şey olmamış gibi sözde yaşamaya devam etmektedirler.
Devletlerinde biz insanlar gibi komşuları vardır. Genelde karşılıklı çıkarların ağırlıkla rol oynadığı bu ilişkilerde, rüzgar çok çabuk yön değiştirebilmektedir. Bir gün kardeşim dediğiniz komşu ülke liderine, bir kaç ay sonra düşmanım diyebilirsiniz. Asırlık düşmanlıklarınız ara sıra soğuma evresine girip kameralar önünde samimi pozlar versenizde, bir kaç yüz metrelik bir ada, bir anda bütün ilişkileri tepe taklak edebilmektedir.
***
Yazımı kaleme aldığım akşam televizyon kanalları arasında gezinirken, bir kanalda gerçekleştirilen açık oturumda konuşma yapan, hemşehrimiz Cihat Yaycı paşamızın anlattıkları beni çok etkiledi… Konu vatan toprağının değeri ve önemi idi… Çin Hükümeti karasuları içerisinde ve hatta bazen dışında da çok küçük, hatta üzerinde durmanın bile zor olduğu kaya parçaları üzerine sınır taşı koyarak, oralara nöbetçi asker koyup, bayrak dikerek, ana karadan toprak, beton vs yapı malzemleri taşıyıp, çok büyük adacıklar yaptığından bahsediliyordu…
Aklıma yakın geçmişte sorun yaşadığımız, haddini bildirdiğimiz, Yunanistan ve Kardak Kayalıkları geldi. Günümüzde belirsizliği devam eden adalar burnumuzun dibinde olsalar da sıkıntılar devam etmektedir.
Toprak konusunda; devletimizin hiç kimsenin toprağında gözü olmadığını bilmekteyiz. Topraklarımızda da gözü olanların akibetini hatırlamaları için yakın tarih sayfalarını okumasını öneriyorum.
***
Komşularımız bizlere saygı ve insani kurallar çerçevesinde yaklaştığı sürece bizlerde örnek birer komşu olmuşuzdur. An olmuş ekmeğimizi paylaşmış, an olmuş yardımlaşmışızdır. Çok uzaklarda olan sözde dost özde düşman olanların; aramızdaki sorunları kaşıyarak bizleri biri birimize düşürmesine müsade etmemeliyiz.
DENİZ TURAN
