PİYASAYI RAHATLATMA VE FİYAT İSTİKRARININ DÜZENLEMEK AMACIYLA, DEVLETİN DESTEĞİYLE AÇILAN TARIM KREDİ KOOPERTİFLERİNE AİT SATIŞ MARKETLERİNDE 30 DAN FAZLA TEMEL GIDA ÜRÜNÜNDE İNDİRİM OLACAK AÇIKLAMALARININ ARDINDAN, BEKLENEN İNDİRİMİN RAFLARA YANSIMAMASININ YANI SIRA OLUŞAN KUYRUKLAR VE BOŞ RAFLAR, VATANDAŞA ”YİNE BANA HÜSRAN” ŞARKISINI HATIRLATTI.
MALİYETLERİN TEMELİNİ OLUŞTURAN GİRDİ FİYATLARI DÜŞÜRÜLMEDEN SORUN ÇÖZÜLMEZ
Sorunlarda teşhisin doğru tespit edilmesi gerektiğini savunan gazeteniz Onuncuköy olarak, tedavinin ancak teşhisin yerinde ve zamanında tespiti ile uygulanabileceğini, sunni çözümlerle ve vitamin olur düşüncesiyle alınan geçici tedbirlerin fiyat artışına mani olmaya yetmeyeceğini belirtmek istiyoruz. Teşhisinin doğru edilmesinin yerinde ve zamanında uygulanacak tedbirlerle bertaraf edilebileceğini, şu anda vatandaşlarda oluşan en büyük sıkıntının çözüm noktasında olmazsa olmaz, “Devlet baba” güvencesinin kaybolmak üzere olduğu, piyasanın kendi kararını kendisinin aldığıdır.
Maliyetlere etki eden girdi fiyatlarındaki yüksek fiyatların aşağı çekilmesi ya da fiyatlarda istikrarın sağlanması adına öncelikle tarımsal girdi fiyatlarını indirmek gerektiğini bunun içinde bu tedavinin tarlada, bağda, bahçede, üretimde başlanması gerekiyor diyoruz.
Mazot, gübre, enerji fiyatlarıyla istikrarlı fiyat indiriminin sağlanamayacağını bunun içinde önce dışa bağımlılıktan kurtulmanın yollarının aranması gerektiğini kabullenerek, tarımın sorunlarını nasıl çözersiniz anlayışıyla üretimi ve üreticiyi destekleyerek ve tarım planlaması yaparak bu tedaviye başlamak gerekir. Türkiye’nin şu anda bir tarım politikası yok.
Ukrayna gibi bir ülkenin savaşta olmasına rağmen Dünya nüfusuna tarım ve petrol olarak etkisini tüm Dünya ülkelerinin nasıl yaşadığı ortaya çıkmamış olsaydı, üretim ve tarımda kendi kendimize yeten ülkeler sınıfındayız diyerek avunup duracaktık.
Tarımın yapısal sorunları çözülmediği sürece çadır da koysak, fiyat da indirsek geçici çözüm den başka bir işe yaramayacak bu düşünce.
CUMHURBAŞKANININ TALİMATIYLA FİYATLAR İNMİYOR
Sayın Cumhurbaşkanının talimatıyla fiyatlar inmiyor. Yükselen fiyat artışları, yüksek enflasyon ve bir dünya tarıma elverişli topraklarımızın olması tarım yoksunu bir ülke olmamız gerçeğini örtmüyor.
Çözüm için talimatlardan ziyade kararlı politikaların devreye alınıp, bir hafta on günlük fiyat indirimlerinin işe yaramayacağını kabullenilmesi gerekir.
%200-300 enflasyon oranlarıyla çırpınan, ülkenin %4-5 oranında büyüyoruz diyerek kabaran koltuklardan ziyade, Ülkenin geleceği adına, kuraklığın önlenmesi adına piyasa fiyatlarındaki artışlara çözüm gerektiren kararların alınması, üretimin her alanda teşvik edilmesi daha akılcı olacaktır.
İNDİRİMLERİN ARDINDAN;
Boş raflardaki ürün etiketlerine gözümüz takıldığında karşımıza çıkan gerçeğin,
1 kg çayın 73.50 TL.
5 kg sıvı yağın 175 TL.
1 Kg sütün 14,90 TL.
1 KG Unun 11,23 TL.
30 lu yumurtanın 50 TL.
Tuvalet kâğıdının 129 TL.
Olduğu gerçeği vatandaşları diğer market fiyatlarını incelemeye yöneltmekle kalmadı, akıllarda stokçuluğun ilk adresi tarım kredi kooperatifleridir söylemlerinin artmasına yol açtı.
HANİ ENFLASYON % 80 Dİ?
TUİK açıklamalarına baktığımızda yüzde seksene yakın enflasyon açıklamasını yalanlayan tarım kredi kooperatiflerine ait marketlerdeki fiyatların bir önceki yıl baz alındığında %200-300 oranında artış göstermesi bir birini yalanlayan iki kurumun açıklamaları gibi oldu.
Bir yıl önce 60-65 liradan satılan 5 kg sıvı yağ 200 lira seviyesine çıkmışsa ya da 30-32 lira olan tuvalet kâğıdı 130 lirayı görmüşse bunun adı gerçekleri görmemek, yalan dolanla milleti avutmaktır.
HABER: MEHMET DUMAN
