Selamünaleyküm!
1 Mayıs geldiğinde, bütün ülkelerde sıkı güvenlik önlemleri alınır. Neden? Güya o gün sözüm ona bayramdır! Nasıl bayramsa!
Bizim bildiğimiz, bayramlar sevinç günleridir. Peki, bu bayram!
İslam’ın dışındaki bütün beşerî sistemlerde güçlüler haklı sayılır. Bu nedenle de, iş dünyasında ne işveren işçisine güvenir, ne de işçiler işverenine! Hâlbuki İslâm bu iki grubu birbirinin rakibi değil, biri diğeri olmadan olmayacak iki kardeş grup olarak görür. Yani, her biri diğeri için velinimettir. Kuran’da kıssaları anlatılan peygamberlerden Şuayp as işveren, Musa as işçidir. Öyle bir işçi- işveren ki, 10 yıl hizmet sonrası birbirlerine kayınpeder- damat olacak kadar mükemmel bir güven abidesi! Dünya bunu bir anlayabilse ne greve, ne lokavta ne de sendikalara gerek olmadığını anlayacaktır.
Rabbim her konuda olduğu gibi, bu alanda da gerçekleri görme şuuru nasip etsin. Nefsimizi ve neslimizi kul haklarına azami dikkat edenlerden eylesin.
Günümüz hayırlı, kazancımız bereketli, vücudumuz sıhhatli, amellerimiz Salih, dualarımız kabul olunan dualardan olsun!
Âmin.
————————————————————————————————————————————-
SENDİKALAR
Sendika nedir? Çalışanların sosyal ekonomik hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek amacıyla ile kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan devlet siyasi parti iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir. Ayrıca, işçi işveren arasında köprü vazifesi kurarak tüm sorunları sokak ta değil uzlaşı içerisinde masa başında çözüme ulaştırmaktır. Çözüme gidilmeyen sorunlardan sonra lokavt grev kararı alınır sokak eylemine dönüşür.
Amacı bu doğrultuda hizmet üzerine kurulu olan sendikaların başında bulunan bazı sendikacılar maalesef işveren ile birlikte hareket edip işçiyi tazminatsız işten atıp baş temsilcileri işveren atayarak işverenin kucağına hapis edebiliyorlar. Bu zihniyetle güya işçinin haklarını koruma adına hizmet ettiklerini savunan sendika temsilcilerini kınamamak elde değil sanırım.
Sendikacının tek gayesi, alın teri ve emeğe saygı olmalıdır Bu amacın dışında tabela sendikacıları olanların Ankara da yedi yıldızlı otellerin çatı katlarında bulunan içkili masa toplantılarında toplu sözleşme taslağının altına imza attıkları dilden dile söylenmeye başlandı.
Çalışanın emeğini bu şekilde ziyan edenler, yetimin, öksüzün, çalışanın kul haklarını nasıl ödeyecekler, toprağın altına hangi vicdanla yatacaklar merak ediyorum. Kimsenin hakkı yerde kalmaz, her gören bilen işiten Rabbim var diyenlerin sesi kulaklarımıza kadar geliyor.
Kanun ne diyor.
5237 sayılı T.C.K 118 MAD.1 FIKRASI. Sendikal haklarının kullanılmasının engellenmesi, Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya sendikadan sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla cebir zorba kullanamaz, tehdit kullanan kişiye 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilir.
2 FIKRA. Cebir zorba lama veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir sendikanın faaliyetlerinin engellenmesi halinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası hüküm olunur. 6356 sayılı sendikal kanunu ne diyor.
- madde, 3 fıkra. Sendikaya üye olmak serbesttir. Üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz aynı iş kolunda işçiler sendikaya üye olabilirler.
25.madde. Sendika özgürlüğünün güvencesi. 2 fıkra, işveren her iki sendikalı üyesine ayrım yapamaz. 3 fıkra, İşçiler sendikal faaliyetlerinden dolayı işten çıkarılamaz. Farklı işleme tabi tutulamaz.
Evet, kıymetli dostlar bu hafta, vicdanla, merhametle çıktığımız yolculukta son günlerde sıkıntıları, yaşattıkları, takındıkları ile sendikaların tutum ve davranışlarına değindim.
Hak, hukuk bilmeden vicdanının sesini dinlemeden yol alıp yürüdüklerini zannedenleri Rabbim hayırla ıslah etsin.
