Okul bitmesine ve aradan yıllar geçmesine rağmen Ekonomik sıkıntılar ile henüz işe girememiş üniversiteli mezunlar öğrenim kredisi borçlarını ödeyemez oldular.
Birçoğu birden fazla üniversite bitirmesine rağmen iş bulamayınca kredilerin geri ödenmesindeki yük ailelerin omuzlarına binmiş durumda.
Onuncu köy de bir öneri olsun, bu kredilerin geri ödenmesinde faizlerin silinmesi ne kadar olumlu bir gelişme olsa da, İş bulamayan, çalışamayan, bunalımda olan üniversite mezunlarının öğrenim kredilerini geri ödemesi, işe başlayınca ödenmeye başlansa olmaz mı?
Bitirdikleri bölümlerle ilgili iş bulamadıklarını belirten üniversiteli işsizler ordusunun serzenişlerine kulak verdiğimizde en anlamlı olanı, “Madem iş yoktu, maden açtığınız bölümlerle ilgili hiçbir iş yoktu, madem atama yapmayacaktınız, mademki bu ülkede okullu değil, adamı olana sadece iş var neden bu kadar Üniversite açıp kaliteyi düşürdünüz?
Üniversite öğrencilerinin öğrenim gördükleri süreye bağlı olarak aldıkları öğrenci kredilerin de faizlerinin kaldırıp sadece anaparasının ödenmesi her ne kadar bayram etkisi yapsa da yüzbinlerce si bırakın sigortalı bir işi, günlük yevmiyeci kadar maaş alabilecekleri bir iş bulamazken bu yükün altından nasıl kalkabileceklerini kara, kara düşünmeye başladılar.
Üniversite sayılarının artırılması ile eğitimin verilemeyeceği görüşü üniversite sınavlarında bir kez daha kendini gösterirken boş okullu olmanın sadece zaman kaybı oluşturduğu düşünülmeye başlandı.
Sadece çocuğum üniversiteli olsun düşüncesiyle sınavı kazanma mecburiyeti zamanla iş korkusuna dönüşünce, keşke eli iş tutan bir iş öğrenip kolunda altın bileziği olsun anlayışına dönüşünce eğitim olarak nerelerde olduğumuz gerçeği de suratımıza çarpmaya başladı.
ÇIRAK, KALFA, USTA YETİŞMİYOR ARTIK
Üniversitelerin eğitim anlayışında değişmelerin köklü ve yeni projelerle olabileceğini belirterek, Doktor, Mimar, Mühendis, Avukat düşüncesinin artık yok olmaya başlanarak eli iş tutsun anlayışına döndüğünü gördüğümüzde, zaman ve işgücü kaybının sırtımıza gelecek nesiller adına yükleyeceği sorumluluğu artık görmemiz gerekir diyoruz.
Üniversitelerimizin bu anlayışla bu yükü meslek liselerinden almak ve paylaşmak adına geleceğin, mobilyacılarını, motorcularını, tamircilerini, berberini, terzisini, çiftçisini yetiştirmek adına adım atmaları kaçınılmaz bir gerçek olmaya başladı artık.
KREDİ BORCU AİLELERİN SIRTINA BİNDİ
Yüz binlerce üniversite mezunu gencimizin iş bulamayıp evde oturması nedeniyle öğrenci kredilerinin geri ödenmesindeki yük ailelerin sırtına binmiş durumda.
Bir yandan geleceği adına bin bir emekle okutulan çocukların barınma ve geçinme yükü yetmez gibi, Türkiye’de adamı olan herkese iş var anlayışıyla olduğu yerde tökezlenince bu yükün altındaki aileler iyice ezilmeye başladılar.
Kısaca eğitimde nefer olmak için sırf üniversitelerimiz olsun anlayışının yürümediği, her alanda eğitimin olabileceği bir sisteme ihtiyaç duyulduğu günümüzde Allah yar ve yardımcımız olsun.
Haber: Mehmet DUMAN
