BİRİLERİNİN BU ZAMLARA DUR DEME ZAMANI GELMEDİ Mİ HENÜZ.
– Süt Ve Süt Ürünleri Başta Olmak Üzere Kırmızı Ve Beyaz Ete en az %30 Zam Yolda.
– Okul Masrafları dayanılmaz hale geldi.
– Sebze ve meyve Fiyatlarının Kış aylarında 50-60 lira olacağı söyleniyor.
– Avrupa özellikle kış ayları için yakıt sıkıntısı yaşarken, bizim rahatlığımız
Nereden geliyor?
– Sayın Mehmet Özhaseki ekmek 1 lirayken vatandaş alıyordu şimdi 5
Lira oldu vatandaş daha rahat alıyor derken vatandaşın ekmekten
başka alacak bir şeyi kalmadığını itiraf ediyor.
- Enflasyonun durağı yok.
- Sayın Öznur Çalık bir zamanlar kulağımıza muhasebeciler zengin demiştiniz, varmışınız yer değiştirmeye?
- Bakan yardımcılarının maaşları üst sınırda hız tanımazken, milletin alım gücü toprağın altında yer arıyor.
- Kırtasiye ürünleri madem öğrencinin temel ihtiyacı KDV. Oranı neden %8 ile 18 olarak uygulanıyor?
Yukarıdaki sıkıntı kalemlerin artırarak yazmaya kalksak gazetemizin sayfaları yetmez sanıyoruz. Parti ayırımı, particilik ayırımı, çıkar siyaset, üç beş yerden alınan danışmanlık ya da yönetim kurulu üyelikleri maaşları, ihale işlerinin davetiyeye emanet edilmesi, işe göre adam alma olayının bitip, adamı olana iş yaratılması, fakir fukaranın hakkına gasp, hortlayan enflasyon, sınır tanımayan zamlar, milletin geçim sıkıntısı, işsizlik freni boşalmış kamyon gibi almış başını gidiyor.
YOKMU DİYORUZ BU İŞE, BU GİDİŞE DUR DİYECEK BİR BABAYİĞİT.
Sayın Cumhurbaşkanım dur deme yetkisi sizde diyoruz, masaya yumruğu vurma zamanı gelip geçiyor diyoruz, millet perişan diyoruz, hane halkları arasında gelir farklarında uçurumlar var, birileri tıkayıncaya kadar yerken birileri zor nefes alıyor diyoruz.
Bulun bu işe bir çözüm, bu gidişat ve bu düzen sizin bilginiz dâhilinde dönmüyor, Pastayı götürenler, vatanı milleti düşünmeyenler başları sıkıştığında topu sizin kucağınıza bırakıyorlar artık görün bunları diyoruz.
BİR YILDA NEREDEN NEREYE GELDİK
Geçtiğimiz yıl bu zamanlar her şey yolundaydı, vatandaş rahatlıkla geçimini temin edebiliyor, evini arabasını alabiliyordu. Ne olduysa Ekim ayında başladı. Bir savaş çıktı kuzeyde, iğneden ipliğe her şeye zam geldi. 200 bin liralık bir evin fiyatı 800 bin lira oldu, 3 lira olan bir sebze 13 liraya yükseldi, benzin, mazot 6 liradan 26 liraya çıktı. Bin lira olan kiralar 3 bin lira, 100 lira olan bir giysi 500 lirayı buldu. Durmadı, dur diyen de olmadı. Hayat şartları değişti, nefes almak bile parayla denildi. Kur dediler adına asıl kur inşaat maliyetleri ve yabancıya satılan konut ve vatandaşlık hakkıyla patladı.
TUİK denen inandırıcılığını yitirmiş bir kurum çıktı karşımıza. Enflasyon rakamları onlara göre şahane ve yolunda ilerliyordu oysa piyasa enflasyonu %300-500 lerde seyrediyordu.
Bakan yardımcıları geldi gündeme, emekliye 3500 lira ile tasarruf yapın geçinin diye yol gösterenler 100 – ile 300 bin lirayı az gördüler kendilerine.
Üniversiteyi bitiren gençler için işsizlik yok iş beğenmeme var dediler, iş bulmadan öğrencinin aldığı öğrenim kredisine göz diktiler.
Olmuyor, işe yaramıyor. Nereden nereye geldik. Zaman geçiyor, sabırlar tükeniyor ortada çözüm yok. Birileri çıkıp dur desin, yok artık desin, bitti desin zamlara, freni kendi eliyle çeksin.
STOKÇULUK SINIR TANIMIYOR
Çay ve şeker derken şimdide süt ve süt ürünlerinde üretim durduruldu. Köylü zam gelecek diyerek peynir üretmiyor, salamura haline getirdiği peyniri kendi stokluyor. Piyasada kış ayları için beyaz peynir yok. En az %30 ile 50arasında zam beklentisi olduğu kulaktan kulağa fısıldanıyor. Et ürünlerinde de aynı sıkıntı oluşacak gibi, zam bekleniyor, girdi maliyetlerinin yüksekliği buna sebep deniyor.
Bir koli yumurta 60 ile 80 liraya çıktı, şeker bulan kendini şanslı görüyor, ekmek sırada bekliyor. Okullar açıldı, velilerin sesi bir başka çıkmaya başladı, çocuğun cebine harçlık koyamayan, çantasına bir elma bırakamayanlar feryat ediyor, özel okullar, servis ücretleri, yemek paraları, okul formaları, kırtasiye malzemeleri uçmuş gidiyor.
Kısaca bu millet soruyor, yok mu bu gidişe bir dur diyen!
HABER: MEHMET DUMAN
