3 AYLIK KUR KORUMALI HESABA PARA YATIRAN VATANDAŞLAR, 3 AY SONUNDA BANKALARDAN PARASINI ALMAYA GİDEN VATANDAŞLARA SUDAN SEBEPLER İLE BAHANE ÜRETEREK VADELER UZATILIYOR…
KUR KORUMALI SİSTEMDE MAĞDUR OLAN HAK SAHİPLERİ VAR…
ŞİKAYETLERİN ARDI ARKASI KESİLMİYOR…
Mevduat sahiplerinin devletin ve milletin ekonomik krizden çıkması adına hiçbir talepte bulunulmadan maliye bakanlığına verdiği borcun adı kur korumalı mevduat sistemi.
Sisteme dahi olmak isteyen mevduat sahipleri günah keçisi ilan edilmelerine rağmen aslında gerçek mağduriyeti yaşayanlarda onlar.
Günümüzde döviz olarak birikimi olan vatandaşların darda, zorda, çıkmazda olan devletine, kişi ve kurumlara sorumluluğu gereği verdiği borcun adı kur korumalı sistem.
Birikmiş dövizine vade koyan devletin bankası, birikiminin üzerine beş lira gelir elde etmeden vade sonunda verdiği borcu sadece talep eden yine bu hak sahipleri.
Devletim paramı çalıştırsın, borcunu ödesin, rahatlasın diyerek birikimini hiçbir çıkar ve kullanım hakkı talep etmeden vade sonunu bekleyen yine onlar.
Söylendiği gibi hazinenin kasasından onlar için çıkan ek bir para vs. hiçbir şey yok. Günah keçisi ilan edilip, hazinenin kasasından kur ödemeli mevduata ödenen para şu kadar denilmesine bakmayın siz, hazinenin kasasından çıkan para mevduat sahiplerinin cebine gitmiyor, döviz artışından kaynaklanan fark devletin kendi bankasına gidiyor, yani alanda verende devletin hazinesi.
MAĞDUR OLAN HAK SAHİPLERİ VAR…
Son günlerce bu konuda gazetemize çok sayıda şikâyet telefonlarının geldiğini hatırlatmak isteriz.
Şöyle ki, yarınlarını, geleceğini, çocuklarının eğitim vs. düşüncelerle küçük birikimler yaparak parasını döviz olarak değerlendirmiş vatandaşlar, devletin ve milletin ekonomik olarak verdiği mücadeleye destek amacıyla birikimlerini yastık altı yerine devletin kasasına emanet etmiştir. Bu konuda hiçbir talebi olmayan mevduat sahiplerinin cebine hiçbir ek para girmeden sadece devletine verdiği 10 bin dolar parayı vade sonunda geri almaktadır. Bu parayı mevduat sahibi başka bir kuruma ya da vatandaşa, akrabasına vermiş olsa yine aynı şekilde verdiği parayı geri alacaktır. Yani vade sonunda verilen 10 bin dolarına 11 bin dolar oldu hesabı yoktur bu sistemde.
BANKALAR KURNAZLIK YAPIYORMUŞ.
Kur sahibi vatandaş parasının vade tarihinde bankaya uğrayıp döviz olarak verdiği borcu aynı şekilde döviz olarak talep edip hesabı kapatmak istediğinde devletin bankasından aldığı cevap şöyle oluyor; en az iki gün önceden gelip hesabını kapatmak istediğini bize bildirmen gerekir, hesabınız otomatik olarak üç ay uzatıldı. Hak sahibi mağdur ve mağrur bir şekilde evini yolunu tutup üç ay daha bekliyor.
Üç ay sonra yani vade bitiminden üç gün önce hak sahibi tekrar bankaya gidip döviz olarak bankaya yatırdığı parayı döviz olarak almak istediği yönünde talebini yeniliyor. Hesaba bakan personel tamam talebiniz not alındı, Pazartesi saat 15,00 ‘ de gelirseniz hesabınızı kapatır yatırdığınız kadar dövizi tekrar alırsınız denilerek hak sahibine yapması gerekenleri anlatıyor. Buraya kadar her şey normal görünüyor, hak sahibi söylenen gün ve saatte tekrar bankaya gittiğinde, kendi müşteri temsilcisinin izne ayrıldığını öğreniyor. Durumu bir başka memura anlatınca bankanın kasası olan birime yönlendiriliyor. Kasada çalışan görevlilerin, tamam gittiğiniz memur talep oluştursun ödeme yapalım yönlendirmeleriyle hak sahibi tekrar memura gidip yeni bir talep oluşturulması gerektiğini söylüyor.
DUR BAKALIM OLMAZ, SAATİ GEÇMİŞ 11,00 İLE 12,00 ARASI GELMENİZ GEREKİYORDU DENİLİYOR.
Mevduat sahibi şaşkın ve perişan yahu benim vade tarihim bugün değil mi, üç gün önceden gelip hesabımı kapatmak istiyorum, sizden sadece verdiğimi parayı istiyorum diye ne kadar direnmiş olsa da, aldığı cevap ya Türk parası olarak alacaksınız ya da saati geçtiği için tekrar vadeyi uzatacaksınız oluyor.
Buyurun buradan yakın; gününü, saatini, verdiği borcu sadece talep eden hak sahibi, oyun içerisinde oyun oynayanlar devletin kasası.
Bu nasıl bir işleyiş, bu nasıl bir savunma, vatandaşın parasını cebren kullanma değil de nedir bunun adı.
HABER: MEHMET DUMAN
