Günümüzde bacasız fabrika diye nitelendirebileceğimiz bir sektördür Turizm sektörü. Yüksek sayıda insana istihdam sağlarken, çevreye verdiği zarar nispeten daha azdır. Eskiden geleneksel olarak yazın dillendirilse de kış aylarında da gerekli olana alt yapı yatırımları ve tanıtımla yılın 12 ayı devamlı turist çekebilirsiniz. Anadolu coğrafyası bu anlamda eşsizdir. Elazığ’ımız ise bu zengin coğrafyada parlayan daha doğrusu parlatılmayı bekleyen ham bir mücevher gibidir. Hem yaz hem de kış ayları için değerlendirilebilecek turizm zenginliği olup bunların yanında tarih turizmini de besleyecek çok fazla değere sahiptir.
Yazın gerek Gölcük (Hazar Gölü), gerek Keban Baraj Gölü Su Sporları için ideal konumdadır. Kışın ise Hazar Baba Kayak Merkezi, Cip Barajı civarında çıkan Termal Su değerlendirilebilecek gerçek hazinelerdir. Yılın 12 ayı Harput Kültür zenginliği ile Hazar Dağının üstünde bulunan Azer Baba’nın mezarı gerçekten çok uzak yerlerden turist çekebilecek kapasitededir.
Biz Elazığ olarak elimizdeki zenginliğin kıymetini bilemez, onu gerektiği gibi koruyup gelecek nesillere aktaramazsak, dünya çapında tanıtımını yapıp gerekli değeri görmesini sağlayamazsak hiç kimsede suç aramamalıyız.
Tabi bu değerleri bir yerlere taşımak istiyorsak mutlaka işi ehline teslim etmeniz gerekmektedir. Elinizde un var, şeker var, yumurta var, yağ var, ocak yanıyor… Siz başka bir havada ya ben ne yapayım derseniz… komşunun mutfağından gelen enfes kokular ile hayal alemine dalarsanız. Geleceğiniz nokta başlama çizgisinden ileriye gitmeyecektir. Elinde olan malzemelerle en güzel işi ortaya çıkarıp, bunu da cümle aleme bir şekilde duyurmanız gerekmektedir.
Geçmişte Elazığ adına imkanlar biraz daha kısıtlı idi… Günümüzde özel sektörün ilimizde yapmış olduğu konaklama tesisleri gerçekten Elazığ için bir şanstır.
Gelişen sosyal medya imkanları ile teknolojik imkanlar on yıllar öncesine göre hayal edilemeyecek kadar mükemmelleşmiştir.
Tüm bu faktörleri de dikkate alarak hareket etmemizde fayda var. Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız.
Aklıma gelmişken şuna da değinmek istiyorum. Harput’ta bulunan Buzluk Mağarası’nın Dünyada sadece iki yerde olduğunu acaba kaç Elazığ’lı biliyordur? ABD’de bir eyalette, bizim Harput’taki Buzluk Mağaramız ile aynı özellikleri taşıyan bir yer bulunmaktaymış… Bakın biraz araştırınca nelere ulaşabiliyorsunuz. Her şey bir tarafa sadece Buzluk Mağarası’nın tanıtımı, organizasyonu ve pazarlaması ile ilgili olarak, profesyonel anlamda burası ile ilgilenilirse yıllık sizce kaç kişi burayı görmeye gelecektir. Bu insanları Harput’ta gezdirmeniz ve ağırlamanız hariç…
Süt Kalesi altında Dabakhane’ye giden yol üzerindeki Kilise’nin tarihi ile ilgili bir araştırma yaparsanız, göreceklerinize inanamayacaksınız…
Hangi birini sayayım… Kalın sağlıcakla…
DENİZ TURAN
