DOLAR 34,2806 0.1%
EURO 37,6933 0.22%
ALTIN 2.913,330,14
BITCOIN 2139910-1,45%
ÜRETİM DEDİK SINIFTA KALDIK, BİZ SÖYLEDİK BİZ DİNLEDİK

ÜRETİM DEDİK SINIFTA KALDIK, BİZ SÖYLEDİK BİZ DİNLEDİK

16 Mayıs 2022 15:07
ÜRETİM DEDİK SINIFTA KALDIK, BİZ SÖYLEDİK BİZ DİNLEDİK

Okunma: 149 kez okundu.

YETMEDİ EKTİKLERİMİZ, KURUDU DİKTİKLERİMİZ

      Başta et, un, patates, soğan, yağ olmak üzere temel ihtiyaç mallarımızın yurt içi üretimin çok gerisinde kalması bizi dışa bağımlı kalmakla bırakmadı, atların meydanda istenildiği gibi oynatılmasıyla dış borç açığımız ve yurt içi borçlanmamız aldı başını gidiyor.

      Kur korumalı mevduat hesabı tamamen yurt içi borçlanma olup, kur farkının ve faizin bu hesaplarda büyük meblağlar oluşturması devletin kasasından değil milletin cebinden karşılanıyor.

Kişi başı milli gelirin, nüfusa oranla baktığımızda bizi hangi ülkelerin altına ittiğini görmek için kahin olmaya gerek yoktur diyoruz. Kendi kendine yeten ülkeler sınıfında olduğumuzu yıllardır savunup bir ayağımızın çarkın deliğinde sıkıştığını görmeyenler in söylediği ninnilerin sözleri artık bayatladı diyoruz.

Verilere baktığımızda,

Kümes Hayvancılığı Üretimi, Mart 2022

Tavuk eti üretimi 202 bin 938 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,65 milyar adet olarak gerçekleşti

Süt ve Süt Ürünleri Üretimi, Mart 2022

Ticari süt işletmelerince 857 bin 789 ton inek sütü toplandı

Kırmızı Et Üretim İstatistikleri, 2020-2021

Kırmızı et üretimi 2021 yılında %9,3 artarak 1 milyon 952 bin 38 ton oldu

Kümes Hayvancılığı Üretimi, Şubat 2022

Tavuk eti üretimi 180 bin 53 ton, tavuk yumurtası üretimi 1,56 milyar adet olarak gerçekleşti

Bitkisel Ürün Denge Tabloları, 2020-2021

Bitkisel ürünlerde en yüksek yeterlilik derecesi %552,9 ile fındıkta gerçekleşti

 

Bitkisel Üretim İstatistikleri, 2021

Tahıllar ve diğer bitkisel ürünler bir önceki yıla göre azaldı

 

Hizmet, Perakende Ticaret ve İnşaat Güven Endeksleri, Mart 2022

Güven endeksi hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerinde düştü

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması, 2021

En yüksek gelir grubunun toplam gelirden aldığı pay %46,7 oldu.

PAMUK, KETEN, AY ÇİÇEĞİ YAĞI, PATATES, SOĞAN, UN, SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ, YUMURTA, KIRMIZI ET, ŞEKER PANCARI, İNŞAAT MALZEMELERİ, SANAYİ… SAHİDEN BİZ NEREDEYİZ ŞİMDİ!

      Dua ediyoruz, Allah bereketini artırsın diyoruz, şükürde sınır tanımıyoruz. En azından Dünya sıralamasında ilk sıralarda olduğumuz zeytinimiz var. Ev de fabrikalarda ürettiğimiz zeytinyağlarımız var.

Patates ürettik yurt dışına Pazar oluşturamadık iç pazara sürmeden yolda, tarlada çürüttük.

      Kanola, mısır özü, Fındık, Hindistan cevizi yağı gibi yağlarla tam tanışamadık ya da yanına yaklaşamadık. Ay çekirdeği yetiştiriciliğini önemsemedik, olsa da pazarını çözemedik dışa muhtaç hale geldik.

Soğan ekemedik, altını göremedik, üstünü yenilemedik, kokusu gitti İran’a parayı verip bize de gönderin dedik.

Un ve ekmek vazgeçilmez besinimiz olmazsa olmazımız. Kim inanırdı ki buğdayı ithal ediyoruz. Konya ovamız, Adana’mız, Urfa’mız, Malatya, Antep, Elazığ buğday tarlası değil miydi? Ne oldu da bu hale düştük demezler mi adama.

Büyük baş hayvan yetiştiriciliğinde hani ön sıralardaydık, hani, Doğu Anadolu’muz bu konuda üzerine düşeni fazlasıyla yapıyordu, dinlediniz mi, sorunlarını çözdünüz mü besicilerimizin, verdiğiniz hibe ve destekler geri getir dimi üretimi? Bakın dışarıdan kırmızı et alıyoruz ihtiyacımızı karşılamak için, hani yetiyorduk biz bize demezler mi adama?

      Şeker pancarı ve şeker, Türkiye’de şekerin ne demek olduğunu bilmeyen yoktur. Şeker fabrikalarımızın Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmaya başlanmasında yok mudur bir sebep sizce. Tarlalarımız pancar üretir, çiftçimiz traktörlerle fabrikaların önlerinde sıra oluştururdu, hiç bir çiftçiye senden bu kadar ancak alabiliriz denilmezdi, kimse kota nedir bilmezdi.  Bırakın şekeri, şeker kamışını bile İsrail gibi ülkelerden alır hale geldik.

      İnşaat üretim malzemeleri, sanayi, hastane, köprü ve birçok üretim yurt dışına bağlı hale getirdik. Gübre fabrikalarımızı, Et balık kurumlarımızı, demir çelik fabrikalarımızı bir, bir özelleştirip sattık, sonunu görmedik. Arsa parasına tesisleri hibe ettik, hep beraber bittik.

      Gübre konusunda uzmanların açıklamasına kulak verdiğimizde ise,  ülkemizde gübre fiyatlarının hızla arttığı ve artacağı yönünde oldu ilk söylenenler.  Gelecek adına yöneltilen sorulara ise, 2021 yılında gübre de başlayan sıkıntıların bugün son derece yüksek seviyelerde seyrettiğini, önümüzdeki yıllarda gübre sıkıntısının artarak devam edeceğini ve tarımın azotlu gübreye büyük ihtiyaç duyduğu söylenince aklımıza yıllar önce var olanlarımız geldi.

    Kapatılan, yok olan, hiç uğruna satılan azot fabrikalarını bugün arama noktasına geldiğimizin hesabı ve vebali kimlerin sırtında kalır bilemeyiz ama Dünya genelinde yaşanan bu sıkıntının tarım ülkesi dediğimiz ülkemizde yoğun şekilde hissedilmesi üretim ve tarıma dayalı politikamızın yeniden yazılıp uygulanması yarınlarımız adına kaçınılmaz bir proje olacaktır.

 ONUNCU KÖYDEN ÇIKAN SES…

      Onuncu köyden çıkan ses şöyle diyor, tarım ülkesi dedik, üretim ülkesi dedik, biz bize yeteriz dedik lafla peynir gemisi yürümezmiş çok geç öğrendik. Allah’ın bu ülkeye verdiği bereketli toprakların kıymetini bilmedik, paramız olur dışarıdan alırız dedik. Buyurun alın bakalım.

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.