Aylardan Nisan, güneş şımarık çocuklar gibi
Can dolu, Selvi boylu bir akşamüstü…
Gözler ışıl, ışıl, sözler Kafdağı gibi,
Galiba güllerdeki filizdi sebebi.
Çıktım yola, eş ve ahbapları sora, sora
Sonra eski bir tanıdığa rastladım,
İkimizin de iyi bir dostuydu zamanında,
Fitnelik yoktu kanında.
Hal hatır sorduk, yola koyulduk,
Bir yerlerde oturalım dedi,
Geçmişi yâd ederiz istedi.
Feyzi babanın çay ocağıydı mekânımız,
Orada anlatılırdı muhabbeti bol anılarımız.
Oturduk iki kürsü lük bir masanın başına,
Başladık uzun soluklu hikâye yazmaya.
Çaylar geldi, sözler döndü dolaştı,
Bu hikâyede finale ulaştı.
Önce baştan aşağı süzdü,
Dediği tek kelime, sizdeki gözdü.
Durakladı, soluklandı sonra başladı,
Beni bir güzel haşladı.
Seni anlattı bana, gözlerimin içine bakarak,
Yazık olmadı mı dedi diye sordu bana,
Yazık olmadı mı o büyük aşka,
Neden dedi, başını salladı, hayıflandı.
Pişman olmuşsun, cahilliğine saymışsın,
Çocuktuk demiş, çok ağlamışsın,
Beraber çıktığımız yolda tek kalmışsın.
Üzüldüm duyunca,
Bahar mevsimi diyerek çıktığımız yolda,
Bak nasılda geldik sonbahara.
Vakit geçti, karanlık çöktü ha çökecek,
Kışa ramak kaldı.
Kalktık masadan vedalaştık.
Geriye tek söz kaldı bu hikâyede,
Yazık oldu çok yazık,
Yememiştik hayattan ikimizde böyle bir kazık.
Mehmet DUMAN
(Belki bir gün adlı şiir kitabından)
GÜNDEM
08 Aralık 2023EKONOMİ
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023EKONOMİ
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023GÜNDEM
08 Aralık 2023Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.