Seçimler bitti zamlar başladı, zaten vatandaşta bunu biliyordu..!
Seçimin hemen ertesi günü ilk önce döviz kurları artmaya başladı, peşinden akaryakıt zamları takip etti döviz kuru artışı ve akaryakıt zamları bütün ürünlere gelecek zamların tetikçisi ve habercisi oldu…
Tekel ürünlerine yüzde 14 zam yapılırken bazı vergi dilimlerinede yüzde 5 zam yapıldı…
Özellikle kurban bayramı tatilinde tatil beldelerine giden vatandaşlar aşırı pahalılıktan şikayetçi oldu tatil beldelerindeki sıradan konaklama yerlerindeki konaklama fiyatlarındaki fahiş fiyatlar bu beldelerdeki gıda fiyatlarındada görüldü sıradan bir konaklamanın gecelik ücreti 2.500 ile 5.000 TL. arasında olan bu bölgelerde yarım ekmek et dönerin 500 TL. olduğu görüldü, yani bundan sonra tatil yapmak hiçte kolay değil..!
Zamlar peş, peşe gelmeye devam ediyor…
Ülke genelinde bir çok ilde olduğu gibi Elazığ’da da Ekmek 5 liradan 7 liraya çıktı ve vatandaşın kullandığı suya yüzde 78 zam geldi ve vatandaş diğer ürünlere gelecek zamların tedirginliğini yaşıyor…
Memur ve emekli maaşlarında yapılan % 17 lik artış emeklileri memnun etmedi emekli maaşlarınaa yapılan zamlar
Son zamanlarda ekmek fiyatlarındaki artışlar vatandaşlar arasında ciddi endişelere neden oluyor. Ekmek, temel bir gıda maddesi olduğundan, fiyatlarında yaşanan yüksek oranlı artışlar, vatandaşların bütçelerine doğrudan etki ediyor. Bir ailenin kaç ekmek aldığı konusunu fazla tartışmaya gerek yok. iki kişilik bir aile günde üç ekmek tüketiyor. Günlük 15-20 ekmek alan aileler olduğu da vakıa. Ayrıca, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TUİK) enflasyon sepetindeki ağırlıkların vatandaşın enflasyon sepetiyle uyumsuz olduğu da bir gerçek. Vatandaş mutfaktaki enflasyonu görüyor.
Maaş zammı açıklanmadan başta ekmek olmak üzere birçok gıda maddesine zam geldi bile. Tecrübeyle sabittir ki maaş zamları açıklanır açıklanmaz bir posta daha zam gelecek. Daha açıklanmadan eriyen maaşlar daha da yetersiz hale gelecek. Etin kilosu 400 lira iken vatandaşa kırmızı et yemeyin tavsiyesinde bulunmak kadar ahlaksızca bir şey olamaz! Gerçi beyaz et de çok ucuz değil ama dar gelirlinin kırmızı et yemeye hakkı yok mu?
Bitkisel protein çok mu ucuz? Değil tabii ki… Eskiden olsa kuru fasulye bulgura ağırlık verilmesi istenirdi. Bulgur kaç para biliyorsunuz değil mi? Pirinç de öyle, şeker de…
Aklıma Nazım Hikmet’in meşhur şiiri geldi;
“Ekmek büyük insanlıktan başka herkese yeter
pirinç de öyle
şeker de öyle
kumaş da öyle
kitap da öyle”
Umutsuz yaşanmıyor der şair bu şiirde ama kuru umut da karın doyurmuyor elbet.
Kirada artış oranını sınırlayan kanunun işe yaradığını düşünecek kadar saf değil kimse. O kanun ancak vicdanlı ve ihtiyacı çok olmayanlara hitap ediyor. Yoksa zamlar yüzde 180’i buluyor kiralarda, sıkıysa arttırmayın, kavga döğüş, huzursuzluk ve hatta fiziki kavgalar. Mahkemeye gitmişsiniz ne çare evde huzur kalmayınca?
Fiyat artışının durdurulması şart!
Fiyat artışının uzun vadede durdurulması da çözüm değil. Bunun çaresi elbet vardır. Gerçek, kalıcı, akılcı çözümler derhal uygulamaya konulmalıdır…
Ezcümle; Zamlar durdurulmadığı müddetçe sabit gelirli asgari ücret, emekli, ve memur maaşlarına dilediğiniz kadar zam yapın bu iş çözülmez her maaş artışı tekrar zam olarak piayasalar yansıyacaktır, çözüm üretimi üst seviyeye çıkartıp serbest piayasa fiyatlarını kontrol altına almaktır diyorum…
Kalın Sağlıcakla
