ENFLASYON DUR DURAK BİLMİYOR
ZAMLAR MAYIS YAĞMURLARI GİBİ
HIZ KESMEDEN YAĞMAYA DEVAM EDİYOR
ESKİDEN YAĞMUR SUYU KAÇAĞI OLAN EVİN DAMINDAKİ DELİKLER SAMAN VE LOĞ İLE KAPATLIMAYA ÇALIŞILIRDI.
ŞİMDİ İSE ÖYLESİNE ÇOK KAÇAK OLUŞTU’ Kİ HİÇ BİR ŞEY BU DELİKLERİ KAPATAMIYOR.
İşçiye, memura, emekliye, çalışana verilen maaş artış oranı geçen yılın enflasyon rakamlarına göre uygulanınca evdeki hesap çarşıya uymadan yandı bitti kül oldu.
Yapılan açıklamalar dikkate alındığında gelecek ay biten aydan daha iyi olacak, bugün dünden daha güzel olacak söylemleri biz gerekirse karada gemiyi yürütürüz sözleriyle komik duruma düşünce hazinenin başı çantası koluna herkes yoluna anlayışına döndü.
Petrol fiyatlarındaki dalgalanmaların etkisi savaş sürecine bağlanırken, akşamdan sabaha artan doğalgaz, benzin, motorin, LPG, süt ve süt ürünlerine ardı arkası kesilmeden gelen zamlar hoşgörü boyutlarını geçti ve nereye gittiğini de bilen yok.
Öyle ki eski bakanlardan birinin söylediği konuşmayla milleti kandırmayın sözleri yaşanan bunalımın yansıması olarak dikkat çekerken milletin cebindeki paranın alım değeri neredeyse yüzde iki yüz oranında düşmüş oldu.
Temel gıda dediğimiz un, yağ, şeker, çay, sebze ve meyve gibi tüketim maddelerinde yaşanan olağan üstü zam yağmurunun bir türlü önüne geçilemezken sonraki günlere göre bir gün önce ihtiyacını gideren vatandaş kendini şanslı görerek bir gün sonra almış olduğu yağın fiyatının nereye yükseleceğini beklemeye başlıyor.
YAZ GELİNCE SEBZE FİYATLARI DÜŞECEK DENİLİYOR…
Onuncu köyün araştırmasında vatandaşa yöneltilen bu söylemlerin gerçeğin çok ötesinde konuşulan boş bir beklenti olduğuna vurgu yapılırken Türkiye de üretim maliyetleri düşmeyince fiyatlar düşmez denildi.
Üretim maliyetlerini etkileyen elektrik, yakıt, su, gübre gibi maddelerde yaşanan fiyat artışlarının üretim yapılan temel gıda maddelerine olan etkisi yüzde yüz olduğu için fiyatların düşmeyeceğine olan inanmışlık oranı tavandan aşağı düşmez durumdadır.
Hazinenin boşaltılması, satılacak yerlerin kalmaması, örtülü ödeneğin tüketilmesi yapılacak üretime dönük faaliyetlerde çok büyük sıkıntılar yaratırken yabancılara tanınan 250 bin dolarlık mülk edinme yasasıyla verilen vatandaşlık hakkı yurdum insanının belini iyice bükülmüş hale getirirken düzelmesine imkânsız gözüyle bakılmaya başlandı.
İLACA GELEN ZAMLAR SONRASI ARTIŞLAR KEVGİRE DÖNDÜ
Son olarak ilaçlara gelen yüzde üç yüz oranındaki zamlar milletin cebinde bozuk para bile bırakmazken, aman hasta olmayın dedirtecek cinstendi. Çalışan ve emekli fark etmeksizin maaştan kesilen ya da nakit olarak ödediğimiz ilaç katılım payı, reçete ücreti ve muayene ücreti gibi eklentilerin üç katına çıkması hasta ol da göreyim seni dedirtecek kadar hoş olmadı sanırım.
YABANCILARA TANINAN KONUT EDİNME YASASINDAKİ MİKTAR RESMİ GAZETEDE YAYINLANMADI
Bir gecede jet hızıyla alınan kararların resmi gazetede acilen çıkartılmasına alıştığımız süreçte yurdum insanının ev sahibi olma hayali mezarda ki toprak yeter size dedirtecek kadar ayyuka çıkınca, yabancı uyruklu şahıslara tanınan 250 bin dolarlık konut edinme yasasıyla verilen vatandaşlık hakkı yabancılar için piyango oldu.
Emlak piyasasındaki fahiş artışlar dövize odaklanan hükümetin görmek istemeyen tarafından Tük parasının kıymetini yok etmeye doğru iterken gelen baskılar sonucu bu miktarın 400 bin dolara çıkartılması kararı da bir türlü resmi gazetede yayımlanmayınca yürürlüğe giremedi. Bunu fırsat bilen yabancı yatırımcılar meydanı allak bullak edince yurdum vatandaşının cebinde kalan para ya da yatırımı kümes almaya bile yetmeyecek dereceye kadar gerilemiş oldu.
Yabancıya tanınan imkânların getiriyle edinilen konutların kiralarında yaşanan yüksek artışlar kiracıyla ev sahiplerini mahkeme salonlarına kadar götürüp evden cebren ve hile ile çıkartılmalar gündeme bomba gibi düşmüş oldu.
ENFLASYONDA SON DURUM
Açıklanan rakamlara dokunmadan sizlere aktardığımızda, Tüketici Fiyat Endeksinin 2022 Nisan ayında, aylık baz alınarak yüzde 7,25, Yurtiçi üretici fiyat endeksinin yüzde 7,67 olarak açıklanmasıyla birlikte, yıllık enflasyonunda tüketici fiyatlarında yüzde 69,97, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 121,82 olarak açıklanması enflasyona tavan yaptırdı.
Nisan ayında bir ara yok satan Soğan zam şampiyonu olurken, elektrik, gaz tüketimi ve su üretim, sanayi ve tüketimde en çok fiyatı artan ürünler oldular.
Yıllık en düşük artışın mevsimsel değişmelerin etkisiyle yüzde 42,09 ile giyim eşyası olurken, yüzde 42,09 ile temel gıda, eczacılık ürünleri oldu.
Buna karşılık rafine ürünleri yüzde 249,55, elektrik ve gaz ürünleri 243,52 ile fiyat endeksinin en çok artan sektörleri oldu.
GERÇEK OLAN ŞU’ Kİ…
Türkiye’de petrole, elektriğe, suya, doğalgaza gelecek zamlar iğneden ipliğe her şeyin fiyatının yükselmesi demektir.
Türkiye’de bundan böyle kimse ucuz ekmek, ucuz sebze, ucuz yakıt, ucuz araç, ucuz taşımacılık, ucuz ilaç, ucuz konut hayaliyle akşam yatıp sabaha odaklanmasın, hayal dünyasında yaşamasın. Ailenin geliri giderleri karşılamaz oldu. Borçla kapatılan açığın geri ödeme süresi artık 120 ay değil 200 ay üzerine hesaplanır oldu, bu da vatandaş için ölünceye kadar borçlu yaşamak demekten başka bir gerçek değildir.
Ülkemin reisi alım gücünde birazcık azalma olmuş olabilir diyorsa ya da herkes evine ekmek götürebiliyor diyebiliyorsa, herkese iş var yeter ki çalışmak için iş beğenmeme yapılmasın diyebiliyorsa bu işte bir yanlışlık var bizce. Çünkü ülkemin cumhurbaşkanına verilen, aktarılan bilgiler, jet hızıyla ulaştırılan yanlış söylemler de sıkıntı var bizce. Bir değil, iki değil, üç üniversite bitirip adamsızlıktan bir yerlerde iş bulamayıp evinde oturan genç bunalıma girip psikolojik olarak tedavi görüyorsa bu işte bir sıkıntı var bizce.
Geçmişte bir şarkımız vardı radyolardan Ajda Pekkan’ın sesinden sıkça dinlediğimiz, palavra, palavra, palavra.
Onuncu köyden söylemesi.
