DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21584270,26%
NEBATİ MANTIĞI AKIL İŞİ DEĞİL

NEBATİ MANTIĞI AKIL İŞİ DEĞİL

13 Haziran 2022 15:58
NEBATİ MANTIĞI AKIL İŞİ DEĞİL

Okunma: 112 kez okundu.

YA BÜYÜMEYE YA DA ENFLASYONA MÜDAHALE EDECEKTİK BİZ BÜYÜMEYİ SEÇTİK

 Sıkıntıya küresel deniliyor, Avrupa’nın en yüksek enflasyonu bizde.

Türkiye yıllarca bakkal hesabıyla yönetilirken bile böylesine sıkıntı yaşamamıştı.

Milletin cebi delik, midesi boşken gözlerini gösteren bakan,  bir sonraki ay geçen aydan daha iyi olacak ve yılsonunda enflasyon tek hanelere düşecek derken şimdi bunun tam tersini

Savunması bu işe vakıf olmadığını gösterdi.

Ak parti toplantılarında yılsonu enflasyon tahminleri için şu an yüzde yetmişin üzerinde bulunan rakamların üzerine 17-20 puan daha eklemeyi ihmal etmediği konuşulan Maliye bakanının tek çalıştığı konu enflasyon olmasına rağmen sınıfta kaldığı tek rakama düşürme garantisi vermeye çalışırken yüz puan barajını zorladığı görüldü.

Bunun yanında Dünyanın her bir yanının enflasyon sıkıntısıyla mücadele ettiğini savunan yetkili ağıza şunu söylemek gerekmez mi diyerek, Avrupa, gelişmiş 20 ler, Asya ve Afrika ülkelerinin çok üstünde bir enflasyonla mücadele eden bizden başka kim var?

GELİR ARTIŞLARI EK GÖSTERGELER BU HIZA ÇÖZÜM DEĞİL

Eğer bir ülkede hızla yükseklere tırmanan bir enflasyon varsa ve fiyat artışlarının önüne geçilemiyorsa, akşamdan sabaha her ürünün fiyatı değişebiliyorsa, esnaf etiket değiştirmekten, benzin istasyonları fiyat güncellemekten bıktıysa, çözüm maaş artışlarının yanında fiyat artışlarının yükselmesinin önlenmesidir.

Alım gücünün ve milletin gelir seviyesinin yükselmesi için öncelikli hedefin israf olduğu, gereksiz tüketimlerin önlenip, savurganlıkla mücadelenin hep birlikte yapılması gerektiği ortadayken aynadan kendi gözlerini görmekten aciz olanların gözlerime bakın demekten ziyade, çalışmaktan, çözüm aramaktan uyumamış gözlerim de şişme olmuş mu demesi daha doğru olmaz mıydı?

 

BENZİN ve MAZOT’A GÜNDÜZE UYANMADAN GELEN ZAMLARIN ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR.

Döviz, maliyetler, gıda, eğitim, benzin, elektrik, doğalgaz, toplu taşıma ve daha niceleri. Dur desen anlamıyor, durma desen uçuyor. Orta gelirli aile dediğimiz kesim için orta sınıf bir aracın maliyeti bir milyon ve üzerinde satışa sunulurken, inşaat maliyetlerinin yüksekliğinin yanı sıra öncesinde yabancıya sunulan imkânların oluşturduğu yüksek konut ve kira fiyatları yükselmede sınır tanımaz hale geldi.  Oluşan bu durum orta halli aileleri bile zorunlu geçim şartlarının çok altına iterken, araç sahibi olan birçok ailenin aracı tam dolu depo ibresi görmez oldu araçlarında.

 

EVDEN BİR EKMEK EKSİK AL HABERİNİ MUTLULUK GÖREN BABALAR…

Ekonomik şartların günden güne erimesiyle toplumda oluşan yaralar merhem kar eylemez benim yarama noktasına ulaşınca bu durumun en acı çekeni hiç kuşkusuz ailesinin tüm yükünü çeken babalar oldu.

İki çocuğunun toplu taşıma kullanacağı günde kendisi kilometrelerce yolu yürüyerek işe gitmeye çalışan babalar akşam olup eve dönüş hazırlığı yaptığı sırada hanımından gelecek bugün bir ekmek eksik al haberiyle mutluluktan uçar hale geldiler.

Doğruyu söylemek gerekirse eğer sizin zenginliğiniz, sizin büyümeniz buysa eğer biz 40-50 yıl önce büyümeden daha mutluyduk.

 

 

EMEKLİLER ARASINDA BİLE UÇURUMA VARAN EŞİTSİZLİKLER VAR.

Emekli olmak hayaliyle boğazından, kesesinden, rızkından keserek 8000- 9000 bin gün prim ödeyen SSK veya BAĞ-KUR dan emekli olmuş vatandaşlar ile herhangi bir devlet kurumundan cebinden ve boğazından bir kuruş dahi çıkartıp prim ödemeyen emeklilerimiz arasında maaş olarak uçurumlar oluşmaya başladı.

Devlet kadrolarından emekli olanların emekli maaşları 8 ile 12 bin lira arasında değişirken bin bir zorlukla kendi primin kendi ödeyen diğer emeklilerimiz 2500 ile 3500 lira arasında maaş alınca el insaf denilmeye başlandı.

Tüm bunların yanında taban maaş kat sayısı olarak 2000 yılı öncesi ve sonrası denilerek farklı maaşların oluşması, ek göstergelerin eşit işe eşit maaş düşüncesinin çok uzağında kalması, Türkiye de emekliliğin her saça ayrı bir tarak misali başa çıkılmaz bir hale geldiği görüldü.

 

SAYIN BAKAN…

Müjdeleriniz sizin olsun, gözleriniz doymadıysa birkaç maaş daha cebinize koyun, olmazsa eşinizi, dostunuzu liyakate bakmadan alın bir yerlere, kaynayan tencereler sizde kalsın. Biz ılık suya ekmeği katık yapan milletiz, biz günü tek öğünle geçirip, haftanın beş günü gerekirse oruç tutarız. Biz aç kalır, susuz kalır, alın terinden kazanılanı helal biliriz.

Kısaca, biz hayal dünyasında değil gerçeğin ta kendisini yaşıyoruz ya siz!

                                                                                                                        HABER Mehmet DUMAN       

 

En az 10 karakter gerekli